Kitaba sıfır beklentiyle başlamıştım iyi ki de öyle yapmışım. Bu yüzden sevdim seriyi ve evreni. Zaten ben eski fantastik serileri seviyorum ya. Kitap sonuna kadar gizemli ilerliyordu. Her şeyi ana karakter MacKayla ile birlikte öğrendiğimiz için ve o da çoğu şeyi geç öğrendiği için gizemler hemen açığa çıkmadı. Mac hakkında düşüncelerim çok karışık, sevdim mi sevmedim mi karar veremiyorum. Jericho’ya ise… aşık oldum. Jericho tam benim aşık olacağım bir erkek modeliydi. Konusundan biraz bahsetmem gerekirse, kadın kahramanımız Mac, kardeşinin ölümünü araştırmak için Dublin’e gider ama cinayeti araştırırken şehirde kimsenin göremediği şeyleri gördüğünü fark eder. Başta hayal gördüğünü sansa da yolu Jericho Barrons ile kesişince Barrons ona kendisinin bir Sidhe kahini olduğunu bu yüzden fae'leri görebildiğini söyler. Kitabın ilginç yanıysa, merakı her zaman diri tutmasıydı. Mesela ilk kitap bitmiş olmasına rağmen Jericho’nun hâlâ ne olduğunu öğrenemedik. Mac ve Jericho arasındaki doğmasını beklediğim romantizm de oldukça yavaş gelişiyor. Ben yavaş gelişen aşkları okumayı daha çok seviyorum. İlk günden aşık olmalarını istemiyordum zaten. Bu yüzden ilk kitapta aralarındaki pek fazla romantik sahne göremedik. Kitap genel olarak bir giriş kitabıydı - konuya, evrene. Karakterler tanıtıldı, olayları yavaş yavaş çözmeye başladık. Çok aksiyonlu değildi bence aksiyon diğer kitaplarda tırmanacak. Anlatımı başta bana tuhaf geldi, alışık olduğum bir anlatım değildi. Ama daha sonradan sevdim, kendini okuttu. Bayıldım diyemiyorum ama iyi bir başlangıç kitabıydı bence, seriye kesinlikle devam edeceğim. Eski fantastik serileri sevenler, karizmatik, güçlü bir erkek karakter okumak isteyenler ve fae’lere merak salanlar mutlaka bu kitaba bir baksın derim.

Karanlık AteşKaren Marie Moning · Epsilon Yayınları · 2012643 okunma

·

156 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.