İstanbul'da ibadetini evde yaptığı için bayram namazları dışında cami alışkanlığı bulunmuyordu. Üstelik İstanbul'da ibadetini muntazam yapıp yapmadığıyla da kimse ilgilenmezdi. Taşra halkı ise İstanbulluya biraz gavurlaşmış diye bakmaya alışmıştı. Kendileri de dinden bir sürü kaçamak yaparlar ama yine kendi deyimleriyle "şarabı besmeleyle içmeye" özen gösterirlerdi. Dolayısıyla dinle ilgisi kesilmemiş olduğunu ispatlaması gerekiyordu.