Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Abartılan Efsane: Atatürk
Arkadaşlar selam. Uzun bir süre oldu, sanırım 1.5 yıldır inceleme yapmıyorum. Bunun sebebi zorlu bir dönemden geçtim, kafa olarak iyi değildim; yeni yeni toparlanabildim. Aklımdan inceleme fikri geçmiyordu, ancak son zamanlarda yazdığım bazı incelemelerden çok güzel dönütler aldım, kenarda köşede yazdığım bazı lakırtıların okurlar tarafından incelenip geri dönüt verilmesi ve benim laf safsatalarımın birilerinin işine yaraması beni çok mutlu etti ve devam etmek istedim. Yakında wattpad kitapları hakkında da inceleme yapacağım, çünkü prim lazım. Gereksiz duygusallık yeter, başlayalım? Atatürk'ü sevmeyen bir çevrede doğdum büyüdüm. Hiçbir zaman sevilebilecek şekilde büyütülmedim. Atatürk benim için; alkol içen, aklı yerinde olmayan, dindar olana muhalefet olan ve ülkemizde çoğu diziler gibi abartılan bir kişilikti sadece. Tabi ki hiçbir zaman araştırma gereği duymadım, en yakın arkadaşlarım desteklemiyor; içki içiyor diyorlar ya. Sizce bunun üstüne herhangi bir laf söylenebilir mi? ve 11 yaşındalar, bilgileri tam tabi ki. Kendi kendime devam ettim, kafamda büyütmem gerekiyor ya. Nefretimi arttırdım. Ders kitaplarından resimlerini yırttım, 10 Kasım'da Saygı Duruşu esnasında sınıfta saklandım, hiçbir İnkılap dersini dinlemedim ve Atatürk'ü seven tüm insanlarla aramı açtım. Düşünebiliyor musunuz? Ne kadar korkunç, her şeyden önce insanlara herhangi bir saygım yok. 13 yaşındaydım. İnternette geziniyor, kendimce zaman geçiriyor, Youtube yorumlarında gelene geçene salça oluyordum. Anlayacağınız tam bir ergen primatı. Önüme şu bilgi düştü: Atatürk 3997 kitap okumuş ve bu kitaplar arasında en sevdiği kitap Çalıkuşu. O kadar çok seviyormuş ki, cephede o kadar insan savaşırken gece yarısı kalan az vaktini bu kitaba adayacak kadar. Tabi ki inanmadım, 3997 kitap okuyan bir insan mı? Üstelik Mustafa Kemal... Pıhhh. Ama merak ettim, liderlerin ve tarihte iz bırakan insanların en sevdiği kitapları hep merak ederim. Atatürk'ün en sevdiği kitap buysa, okuyabilirim; kitap sonuçta, ne zararım çıkacak ki? Buraya kadar bana çok kızarak veya okurken çıldırarak okumuş olabilirsiniz, saygı duyarım; ancak bundan sonrasında küçük bir çocuğun ufak bir merakının hayatında nasıl bir değişikliğe vesile olduğunu anlayacaksınız. O yüzden unutmadan söyleyeyim, merakınızı asla söndürmeyin. En nefret ettiğiniz, düşüncelerine bile dayanamadığınız insanların okudukları kitaplara ve filmlere mutlaka bakın; kafa olarak biraz da olsa empati yapın, bende olduğu gibi sizde de şaşırtıcı sonuçlar verebilir. Bir vesileyle Çalıkuşu'nu kütüphaneden aldım. Başladım okumaya, "Dördüncü sınıftaydım. Yaşım on iki kadar idi." Hemen hemen benimle yaşıt, güzel başladık. Devam edelim. Ana karakter Feride. Bir kız. İyi de, erkek yazar bir kadının hislerini ne kadar anlayabilir ki? Demek daldan dala atlamayı seviyorsun Feride, ilk olarak karaktere burada ısınmaya başladım. Ağaçlarda uçmak, tırmanmak, zıplamak, balkondan kaçarak gece geç saatlerde evde olmamak. Tam benim işim. Bu çekingenlik... Bir insanda çekingenlik olması neden bu kadar etkiledi beni? Bilmem, 4.kez okudum kitabı ve Feride'deki bu çekingenliğin bende neden böyle bir tesir yarattığını hala bilmiyorum. Yoğun duygular, bitmek bilmeyen yaramazlıklar, hiç susmamak, çocuğa karşı bitmek bilmeyen sevgi, ah... Feride sen gerçek misin? Feride'deki öğretmenlik aşkı beni küçük yaşlarda öğretmen olma isteğine yitti. Benim bu karaktere benzemem gerekiyor. Nasıl bu kadar güzel bir karakter tasarlanılabilir. Aklım almıyor, derken... Munise girdi. Evet, Munise. 10 yıldır düzenli kitap okuyorum, ancak Munise'den daha çok sevdiğim herhangi bir karakter yok. Yanına bile yaklaşamaz hiçbir karakter. Saflık, masumluk, temizlik, dürüstlük... Aklıma gelen güzel bütün düşüncelerin en güzel temsili Munise idi benim için. İçimde çocuk sevgisi oluşmaya başladı, gördüğüm bütün çocuklar çok saf, dürüst ve masum geliyordu. Ben de bu çocuklarla birlikte olmalıydım. Hayatım onlarla birlikte geçmeliydi. Bununla da bitemez, bu kız hayatım boyunca yanımda olmalıydı. Çocuğum olursa adını Munise koymalıydım. Fikrimin değiştiğini kim söyledi? Devam ettim, defalarca kez ağladım. Kalbim paramparça oldu. Kitap bitti. Kafamda tek bir soru: Mustafa Kemal, seninle nasıl aynı kitabı sevebiliriz? Nasıl... Evet, savaşın ortasında olayım. Gece istirahat sırasında ben de bu kitabı okurdum; niye iki tarafta kitabı okumadı. Yunanlılar siz niye o esnada kitabı okumadınız, Türkler siz niye okumadınız o an... Savaş olmazdı ki. Ölüm kadar, yalnızlık kadar, bir ailenin çocuğunun öldüğünün haberinin alınması kadar iğrenç bir durum var mı... Bütün her şeyi kenara bıraktım. Açtım Nutuk'u. Anladığım yerler var, ama olmuyor. Çok zor kitap. Anlayamıyorum. Bu seviyede değilim. Başladım araştırmaya. Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmiş. Nasıl ya, Atatürk zamanına kadar kimse akıl edemedi mi bunu? Kadınlar Osmanlı Padişahı olamıyor mu?( Saltanat vardı ya sanki o dönem :D) Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerinin kabulü. Matematiği çok seven bir insan olarak önceki uzunluklar ve saat dilimleriyle ilgili hesaplamalar yapmaya çalışıyordum, ancak gereksiz bir zorluk yaşatıyor ve pes ediyordum. Harika bir yenilikti benim için, sonuçta matematikten daha yüksek not alabiliyordum, ki çevremi mutlu edebilmem için önemli olan buydu. Yeni türk harflerinin kabulü, Türk Dil ve Tarih kurumlarının kurulması, aşar vergisinin kaldırılması. Bunlar eğitim adına harika yenilikler. Okuma yazma bilinmiyordu, okuyabilen çok zor bulunuyordu. Şu an herkes okuma yazma biliyor. Eğitim alanında hala onun bıraktığı mirası kullanıyoruz, ne kadar yok etmeye çalışsalar da farkındaysanız hala güzel yönleri var ki bu da Atatürk'ün bize bıraktığı mirasın derinliğinin olmadığını en büyük kanıtı. Türkçe Kur'an-ı Kerim çevirisi için Elmalılı ile görüşüyorlar. Kimse mi akıl etmedi bunu? 1300 yıldır İslamiyet gibi bir din var, inanıyorsunuz; hiç mi merak edip Türkçeye çevirtmediniz. Arapça ve Farsça'dan anlayan bu kadar insan varken. Atatürk artık vazgeçilmezimdi. Başöğretmen, başöğretmenimdi. Bu kadar nefret ettiğim bir insana karşı nasıl saygı duyabildim nasıl sevebilmiştim? Hepsi bir roman sayesinde. Hepsi bir... Roman. Bu kadar yoğun duyguları benimle birlikte başkası da yaşadıysa o benim arkadaşımdır, görmeme gerek yok ki; bizi sevdiklerimize bağlayan da duygularımız değil midir zaten? Kendimce bir hedef koydum. Matematik öğretmeni olmam gerekiyor, artık o meslek benim. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum, açı, kenarortay, orantı, yanal alan.... yüzlerce terim var. Toplu olarak bakmaya çalışıyorum, bir kitap geldi önüme: Geometri. Yazar: Atatürk. Şaka mı? Hemen kitapçılara uğradım. -Atatürk'ün Geometri kitabı var mıydı sizde? -Hiç duymadım canım, yeni mi çıktı? Evet canım. Yeni çıktı. Topraktayken 76 yılda yazdı. İnternetten buldum. Okumaya başladım. Yüzlerce kelime var. Hepsini Atatürk kazandırmış. Ve Atatürk'ün kitabına bakabilirsiniz arkadaşlar, şimdiki test kitapları gibi değil, virgüllü birçok işlem var. Harika bir zeka. O gün bugündür kendime hep örnek aldım onu. Şu an okulu bitirmeme 9 ay kaldı, evet öğretmenim ve eşim de bir kız çocuğuna hamile. Adını Munise koyacağız. Gerçekten çok mutluyuz... Şaka şaka! Ama çok güzel olmadı mı? Ne güzel dalmıştın değil mi? Bir anda bu çocuk evli mi? Çocuğu mu olacak? İsmini mi koydular? Anlık bir şok geçirttim değil mi? Neyse efendim, benim hikayem bu. Kendime en çok örnek aldığım insan, zamanında en sevmediğim insandı. Bizi birbirimize bir kitap bağladı. Bu kitap hayatımda şu an elde ettiğim her şeyin kaynağı oldu. Çok mutluyum, kitaplar iyi ki var. Ve tabi ki bu saati ve tarihi beklememin de bir sebebi var. 30 Ağustos. Zafer Bayramı bitiyor. 1 dakika kaldı. Bize her zaman zafer. İtler köpekler kudursun, kimsenin iti köpeği olmadığımız için. Sizin kudurmanız bizim mutluluğumuzdur. Başöğretmenim, dostum, yol arkadaşım, büyüğüm Atatürk başta olmak üzere, Dumlupınar Zaferi'nde hayatlarını bizim geleceğimiz, İstiklalimiz için gözünü bile kırpmadan feda etmeye razı olan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi; saygı, sevgi, minnet ve rahmetle anıyorum. Türk, Kürt, Zaza, Laz... Kardeşlerim bu bayram hepimizindir, Zafer Bayramımız kutlu olsun. "Ya İstiklal, Ya Ölüm!" Dipnot: Kitabı okuduktan 2 yıl sonra bir güzellik doğdu, onun da aynı etaplardan geçmesine gerek yoktu demi? Bu sefer eğitimcisi ben olmak istedim. hizliresim.com/7cyp716
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,6bin okunma
··3 alıntı·
7 artı 1'leme
·
40,4bin görüntüleme
Hakan okurunun profil resmi
İnceleme 10.000 gösterim almış. Öncelikle birçok insana ulaşmasına vesile olan tüm okurlara teşekkür ederim; ancak asıl teşekkür edeceğim nokta bu degil. Bu kadar okur içerisinde hiçbiri sorgusuz infaz etmedi. Hiçbir okur bana "Nasıl böyle bir başlık atabilirsin" seklinde bir yazı yazmadı. Hiçbiri nasıl bu kadar düşman olabilirsin şeklinde münakaşaya girmedi. Kimse beni linçlemedi. Hepinize minnettarım, incelemeyi okuyan tüm okurlarla şahsım adına gurur duyuyorum. Cansınız hepiniz :)
Nurettin Polat okurunun profil resmi
İnsan bilmediği şeye düşmandır, diye bir söz var, inceleme samimice bir duygu düşüncenin itirafı gibi. Elbette bizim toplumumuzun en büyük eksikliği sorgulamadan söylenen her şeye inanması biat etmesidir, tıpkı günümüzde insanların tertemiz manevi duygularını kullanarak onlar üzerinden her türlü menfaat sağlamaları gibi, bu şeyhler, şıhlar Gavslar vs. Akli sorgulamayı beceren bireyler gerçeği araştırıp öğrenme vasvına varıyorlar. Tarihte şeyh Saitler, İskilipli Atıf,Mustafa Sabri gibiler emparyal güçlere hizmet etmiş ajanlardır. Yunan uçaklarından atılan bildiriler bunun kanıtıdır. Ben bizzat cephede 3 Yıl savaşmış, üç yıl Rusyada esir düşmüş, Cumhuriyetin kuruluşu ile hürriyetine kavuşan istiklal Madalyası sahibi babamın babası dedemden öğrendim o yıllarda ki, zorluk ve imkânsızlıklarda Türk Milletinin ne ızdıraplar yaşadığını... Bu eza ve cefalardan sonra Ulusun üzerine bir güneş gibi doğan Yüzyılın dahisi Mustafa Kemal Atatürk arkadaşlarına minnet borçluyuz. Onlar hiç bir zaman günümüz siyasileri gibi kişisel menfaat ve çıkar peşinde olmamış, ulusun refahı ve istikbali için canlarını hiçe saymışlardır. Uzun sözün kısası çok yerde paylaştığım enfes bir sözü burada da paylaşarak nokta koyalım. Mustafa Kemal Atatürk'e ; O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir. — Claude Farrère
Hakan okurunun profil resmi
Yorumunuz da inceleme kadar samimi, çok teşekkür ederim. Dedenizin de ruhu şâd olsun, ellerinden öperim🙏
꧁Funda Usta꧂ okurunun profil resmi
İncelemenizin başlığını görünce ve söz konusu Atamız olunca merak ettim ve okudum yazınızı. Çalıkuşunun bendeki yeri çok farklıdır. İyi ki siz de okumuşsunuz, farklı bir bakış açısı kazandırmış size..En önemlisi, Atamızı anlamaya çalışmışsınız.. Kitaba gelince: Atatürk’ün bu kitaba hayranlığı ve başucu kitabı olarak cephede yanında taşımasının nedeni; genç Feride Öğretmen'in hayatını öğrencilerine adaması. Bir kadının cesareti ve en önemlisi Anadolu'da başlatılan aydınlanma hareketine katkısından kaynaklanmış. Gazimiz, Çalıkuşu’nu okuyup bitirdiğinde, "Biliyor musunuz, dün gece Reşat Nuri Bey’in Çalıkuşu romanını okudum, çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu’yu genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış. Bitirince İsmet’e vereceğim. (İsmet İnönü) Sonra da sizler okuyun." demiştir. Bu kitap aslında öylesine bir roman değil, benim gözümde bir tarihin de öyküsüdür. Çünkü alınacak ders şudur; Reşat Nuri’nin satırları aslında Atatürk’ün yaptığı inkılâplara da ilham olmuştur (bknz. MEB düzenlemeleri, Medeni Kanun, Kadının Seçme Seçilme Hakkı, Soyadı Kanunu, Kılık Kıyafet Şapka Kanunu). Kitapta bu inkılâplara ilham verebilecek birçok detay bulunmaktadır. Çalıkuşu’nu bir de bu gözle okumanızı tavsiye ederim... Ve bir kitap, sizin de hayatınıza ne güzel dokunmuş. En güzel örneğisiniz...☺️👏🏻👏🏻
2 önceki yanıtı göster
Hakan okurunun profil resmi
Funda hanım incelemeden daha değerli olan yorumunuz için çok teşekkür ederim. Çalıkuşu harika bir dönem eseri. Sürekli ağzımızda bulunan bir cümle vardır ya, bir klasiği anlatırken "döneminin ingilteresini cok iyi anlatiyor, insan ilişkilerini çok iyi göstermiş, zorlukları ortada" gibisinden. Bence bu konuda zirve Çalıkuşu. Bir hoca hanımın hem çevresinde hem de kendi iç dünyasında, 100 yıl önceki coğrafya ve insanlarla yaşadıgı ilişkiyi en iyi bu kitap anlatıyor benim için.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
VüsaIe Quluzadeh okurunun profil resmi
cokk begenerek okudum,cok guzel yazmissiniz)Ataturk askina gelince_en boyuk asklar nefretle baslar demisler
Hakan okurunun profil resmi
Evet, öyle başladı benim de :)
Sultannn okurunun profil resmi
Atatürk'ü çekemeyen kişiler kendileri yetmiyormuş gibi küçücük beyinleri de yıkıyarak düşmanlar yetiştiriyorlar. Ama bazı bilinçli gençler, sen gibi, neyseki doğruyu görüyor. Güzellik, senin gibi bir eğitimcisi olduğu için çok şanslı. Çalıkuşu'nun yeri ben de çok özeldir. Okuduğum ilk roman ve bana okumayı sevdiren kitap. Kimbilir belki de Feride'nin hayatı beni mesleğimi seçmeye yönlendirdi. Ben de şimdi Feride gibi köy öğretmeniyim. Çok da mutluyum. Çalıkuşu'nu tam üç kez okudum. Ta ortaokuldayken sahip olduğum ilk kitabımı çaldırınca çok üzüldüm. Sevdiğim bir kardeşim bana kitabı hediye etti (hikayeyi öğrenince sürpriz yaptı) Onun hediyesi olan kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Onun bile anısı var. Kitabı bir açtım ki, sayfa 76'dan başlıyor. Tabii geri iade ettik. Neyseki sonunda sağlam bir kitap geldi. Şimdi diyeceksin ki, incelemeye gelelim artık. Valla Hakan, inceleme için diyecek bir şey bulamadım. Yine her zamanki gibi çok etkili bir inceleme olmuş. Başlık zaten ilgi çekici. Tebrikler.
Hakan okurunun profil resmi
Hocam bu kitabı sizin de öğretmen olmanızda önemi olduğunu bilmiyordum; ancak öğretmen olmadan önce hangi okur okursa okusun mutlaka bir degeri oluyor bu kitabın. Sayfa 76'dan başlaması kötü olmuş bu arada. Bir de küçük yaşlardayken denk geldiyse yarası hâlâ acıtır. Her şey için teşekkür ederim, köy okulunda öğretmen olduğunuzu öğrendiğimde biraz şok yaşadım ama olsun :)
3 sonraki yanıtı göster
Sibel okurunun profil resmi
İçinde doğup yetiştiği çevresinin sürekli telkin ettiği doğruları, sorgulayan; daha doğrusu taraf olmaktan fırsat bulup onları araştırma zahmetinde bulunan ve kendi doğrularını keşfettiğinde çevresine rağmen onları sahiplenebilen kaç cesur insan daha da önemlisi kaç 12 yaşındaki ÇOCUK kaldı ki :d İncelemenizi sitenin girişinde kayıt olan herkese okutabilsek keşke :) Böylece okumanın, kitapları tüketmek olmadığını; eğer gerekirse kendimizden bambaşka bir kendimiz yaratmak gibi zahmetli ve uğraştırıcı bir iş olduğunu en başta görebilseler :) Okurken çok eğlendim ve böyle paragraf paragraf yorum yazma gereği duydum kb :) Başlık tam bir 'hook' olmuş :d Atatürkü sevmeyenler ona karşı olan antipatisini BESLEMEK için mutlaka geleceklerdir. Son olarak incelemede Samed Behrengi'nin Küçük Kara Balığını gördüğümü ve bir zamanlar neden yasaklandığını daha iyi anladığımı söylemek istiyorum artık engelleyebilirsiniz tşk :d
Hakan okurunun profil resmi
Küçük Kara Balık değil, büyük su aygırı olarak nitelendirilmek beni daha da mutlu eder ama mesaj alınmıştır :) Okuyanlardan gelen güzel dönütler beni çok mutlu ediyor, çok kötu dönüşler de aldım. Mesela Kadir Mısıroğlu'nu karalama cemiyetinden yollanmışım falan filan. Paragraf şeklindeki yorumunuz beni mitlu etti hocam, söylediklerinizi dayanaklandırmanızda çabası. Hepimiz okyanusta yaşıyor olabiliriz, ancak aynı akıntıda yüzme zorunluluğumuz yok. Teşekkürler...
emine okurunun profil resmi
Baştan sona müthiş bir merak ve keyifle okudum. Yer yer tüylerim diken diken oldu yer yer gülümsedim. Daha öncede birkaç incelemenizi okumuştum bence siz ara vermeden yazın✌
Hakan okurunun profil resmi
Çok mutlu oldum gerçekten, ara vermeden yazacağım hep. Birkaç kişinin bile okuması beni çok mutlu ediyor :)
ercanscgn. okurunun profil resmi
Az çok söz konusu Atatürk olunca gözlemlediğim nokta; çoğunluk olmasa da belirli grupların nefretinin ve sevgisinin nedenlerinin yüzeyselliği. Neden nefret ediyorsun? Ya da Neden seviyorsun? Cevabının slogan hali. Anlamak için çaba göstermeden doğruluğu-yanlışlığı sorgulamadan hazır kanılarla fikir inşa etmek. Samimi bir inceleme olmuş. Emeğinize sağlık.
Hakan okurunun profil resmi
Evet aynen, neden seviyorsun ve neden sevmiyorsun. Insanlarin %95'inde bu sorunun cevabı yüzeysel. Üzücü kısmı, sevip de neden sevdiğini bilmeyen insan sayısı daha fazla ;)
carpediem okurunun profil resmi
İnceleme başlığını okuyunca ne yazmış bu diyerek okumaya başladım . Okumaya devam ederken gülümsedim ( kahkaha atacak ortamda değildim çünkü) Münise güzel isim bence de kızına bu ismi koy . Ayrıca kitaplar hep birleştirir bazı kötü fikirliler ayrıştırır onun dışında hep birleştirme özelliği vardır . Kitapla kalın
Hakan okurunun profil resmi
Munise ismi kesinlikle aklımda ;) İnceleme başlığından ötürü çok fazla sinirlenen okur olmuş, hiçbirinin incelemeyi tam okumadan beni yargılamaması o kadar mutlu etti ki... takip ettiğim insanlarla tekrardan gurur duydum. Kitapla kalın.
3 sonraki yanıtı göster
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.