Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Temizlik imandandır" sözünü hatırlayacak olursak, Türklerdeki temizliğin biraz da dinlerinden geldiğini söyleyebiliriz. Türkler savaş sırasında bile yıkanmayı savsaklamazlar. Evliya Çelebi Seyahatname'sinin ikinci cildinde Azak Savaşı'ndan söz ederken, Silistre Valisi Kenan Paşa'nın dört bin düşmanı pusuya düşürdüğü günün akşamında Türklerin bir temiz yıkandığını anlatır. Türklerin bu yanını bilen, XVII. yüzyılda yaşamış Montecuculli adındaki bir Avusturya generali çevresine şöyle öğüt verirmiş: "Türklerle kış aylarında savaş etmelidir. Çünkü bunlar savaş sırasında bile yıkanmaya önem verdikleri için sık sık hastalanırlar." Türklerin temizliği önünde yabancılar da baş eğer. Théophile Gautier, İstanbul hamamlarında yıkandıktan sonra kendini o kadar dinlenmiş, o kadar aklaşmış bulur ki gökyüzü meleklerinin yanında yürüdüğünü sanır. Türklerin bu temizliğine karşı, Avrupalılar pisliğe dört elle sarılırlar. Tarihçi Michelet Büyücü Kadın adlı kitabında yıkanmanın ortaçağda yasak olduğunu yazar. Bedenine su değdirmek, o yıllarda suçların en büyüğüymüş. Nedir, Albert Malet Yeni Zamanlar adlı kitabında bu görüşe katılmaz. O, ortaçağda insanların, haftada bir yıkandığı inancındadır. Büyük şehirlerin çoğunda hamamlar olduğunu söyler Albert Malet.
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.