Akıp giden bir kitap. Hiç eskimeyecek cümleler barındırıyor. Çaresiz bir insanın duygu ve mantık savaşı yetmiyormuş gibi çevresindeki etkenlerle de bir savaşması. Askere gitmeden evvel okumak çok tuhaf hissettirdi tabii günümüz askerliği ile dünya savaşı arasında dağlar kadar fark var.. Malesef gününüzde içi boşaltılmış vatan, millet, şehitlik, gazilik vb. kavramları yıllar önce de aynı şekilde oluşu beni çok etkiledi. Birilerinin hırsı için insanların ölümünden ibaret değil mi savaşlar?
Savaştan kaçan birinin savaşa çağrılması ile başlayan bu kitabın sonu beni şaşırttı çünkü klasik Zweig sonlarından değil bence... Okuyun görün...
Keyifli okumalar....