Cengiz üniversite beşinci sınıftayken ona şizofreni teşhisi konur. Bu yüzden maalesef okulu bırakmak zorunda kalır. Kendisine açtığı bilgisayar tamircisi dükkanında vakit geçiren Cengiz birgün bir oyuna denk gelir ve oynamaya başlar. İsmi "Şizofreni Müzesi" olan oyuna girmek için ilk olarak bir sınava tabi tutulur. Bilgisayar başında oyun için uğraşan Cengiz bir yandan da rüyaları ile uğraşmak zorunda kalır. Oyuna kabul edildikten sonra gerçek ve sanrıları birbirine karıştıran Cengiz'i ne gibi şeyler bekliyor? Hepsinin cevabı kitabın içerisinde.
Şizofreni hastalarının yaşadıklarını çok güzel bir dille kaleme almış yazarımız. Aynı zamanda psikiyatri uzmanı olan yazarımız şizofreni olan insanların gerçek dünyasına ortak ediyor bizleri. Birçok konuda ödül alan yazar bu eserinde de şizofreni olan insanların dışlanması ve aynı zamanda hayata tutunma çabalarını okuyoruz. Okurken merak duygumuz da bizleri ele geçiriyor. Akıcı anlatımı ve ilgi çeken konusu ile kesinlikle tavsiye ederim.