İyi yada kötü nedir? İnsan özgür iradesi ile kaderini seçebilir mi? Gibi soruların cevaplarını ararken yegâne amacı kötülük yapmak olan bir gencin hayat hikayesinden ve düşüncesinden okkalı bir toplum eleştirisi yapan yazar seçtiği müziklerden tut isimlendirdiği adreslerle bile eleştirideki ince zekayı ortaya koymuş. Kahramanın yoksun olduğu ilke ve Ülkü gibi kavramları kahramanın yaşadığı yerin cadde ve sokak isimlerinde karşımıza çıkarmış. Yazar kötülüğü içi boşalmış Bir toplumun tercihi olarak görüyor Kötülükler saçan bir gencin çeşitli deneylerle iyiliğe yönlendirilmesi ise iradeye vurulmuş bir pranga olarak görüyor. Pavlov'un köpeği gibi koşullandırılarak iyiliğe yönlendirilen bir gencin hayat hikayesini de 2. bölümde anlatıyor. Kitabın 1. bölümünde içimize dehşet saçan her türlü kötülüğü reva gördüğümüz gencin içler acısı durumuyla karşılaşıyoruz ve bu durum bizi tatmin etmiyor. Çünkü aslında istediğimiz bu değil isteğimiz kişinin Özgür idaresini kullanabilme özgürlüğüdür işte yazar bu durumu iliklerimizde hissettiriyor. Yazar "neden iyiliğinin kökenini incelemezler araştırmazlar herkesin derdi kötülük ya da iblisliğin kökeni" diyor burada yazar üzerinde çok konuşulan tartışılan şeylerin kendini yüce bir yere oturttuğunu insanlara daha çok yayıldığını ve kendine yaşanacak bir yer bulduğunu dünyada bu nedenle bu kadar kaosun ve savaşın var olduğunu savunuyor. İyilik üzerine konuşmayarak iyiliği yüceltmediğimizi ve yayılmasına sebep olmadığımızı iyiliği sadece bir seçenek olarak sunup kötüyü bir nedene bağlayarak bu olumsuz davranışa bir haklılık yükleme çabasıyla yücelttiğimizi savunuyor oysa kötü olmak ta iyi olmak ta sadece bir tercih meselesi diyor. On numara bir kitap tavsiye ederim

Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,6bin okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Welat parlak