Hababam Sınıfı’nın yazarı Rıfat Ilgaz’a bir röportajında “Nasıl bu kadar güldürebildiniz?” sorusu yöneltilmiş ve kendisi bu soruyu şöyle cevaplamış: “Eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. Belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış. Bunun üzerine aileler de o saatlerde sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasına bürünmüş. Sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşmuş. Ben de çöken eğitim sistemini anlattım. Hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük.” İncelemenizde belirttiğiniz “idamların, halkın ilgi kaynağı olması” durumu bu röportajı anımsattı :)