Nazım Hikmet'i daha ziyade şiirleri ile tanıyor olsak da, yazdığı (dört tane romanı var) romanı okumak sanıyorum ki; onu tanımak adına yapılabilecek en güzel işlerden biri. Kitap öylesine akıcı ve yalın ki okumak büyük bir keyifti gerçekten. Ara sıra sözlükten faydalanmak gerekse de okuma aşkını etkilemiyor bu duraklar. Osmanlı'nın sona erip, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına tekabül eden romanda; Nuri ustanın, Gülizar'ın, Nuri ustanın annesinin, Gavur Cemal'in, Sait amcanın, Gözlüklü amcanın, Stoyan amcanın ve tabii ki öz babası olmasa da Nuri usta'yı öz babası kabul eden Ömer'in hayatla mücadeleleri, toplumsal gerçekler, eleştirilen düzen ve kan bağı olmaksızın da aile olunabileceği mükemmel cümleler eşliğinde aktarılıyor bize. Tefrika edildiği gazetede son iki sayfası basılmayan romanın sonunu, gazetede çalışan Naci Sadullah, öncesinde müsveddelerinden aklında kalanlarla tamamlamıştır. Romanda; (sonlarında) Ömer'in biyolojik babası olan Seyfi bey, araba kazasında Ömer'e babalık eden ve asıl babası olarak kabul ettiği Nuri usta'ya çarpar ve bir bacağının kesilmesine sebep olur. Avukat olan Ömer ona karşı dava açar. Burjuva bir aileden gelen Seyfi bey, şimdiye kadar yapmadığı babalığını öne sürerek Ömer'e soyadını ve mirasını teklif eder. Şaşkınlık içerisinde aldığı "Hayır" cevabından sonra şu cümleleri kurar. "Şayet ben yarın cezaya uğrarsam, senin kanın, eyvah ben babamı zindanlara düşürdüm diye nedamet ve esefle feryat etmez mi?" der. Ömer'den aldığı cevap şudur: "Etmez... Zira beşeri alçaklıklar karşısında feryatları kanlar değil, şuurlar koparır. Kan Konuşmaz!" Nazım Hikmet'in düzeni eleştiren ve aile kavramını irdeleyen bu sıcacık romanını okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Keyifli Okumalar!

Kan KonuşmazNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 2017762 okunma

·

231 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem