Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu kitabı okumaya başladığınızda "Olmaz böyle bir saçmalık! " gibi bir cümle kurmanız çok muhtemeldir. Size bu konuda şundan dolayı hak veriyorum, biz yalanlarla büyütüldük. Büyüklerimiz hep "iyi bir insan olursan hayatta çok başarılı olursun", " kendin olursan seni seven biri çıkar" gibi feminizmi destekleyen söylemlerle beynimizi yıkadılar. E haliyle "cognitive dissonance" denen fenomenden dolayı kendi fikrimizle çelişen bir ifadeyle karşılaştığımızda hemen o fikri reddediyoruz hiç sorgulamadan. Kadınlarla erkekler eşit değildir. Bunu sakın unutmayın. Hiçbir zaman eşit olmadılar, olmayacaklar da. Zaten bakarsanız beyinlerin işleyişindeki farklılıklardan tutun da cinsiyetlerin isteklerine kadar her şeyin farklı olduğunu göreceksiniz. Evet, tahmin edebiliyorum. Şu anda bana "ne saçmalıyorsun sen" gibi bir sürü tepki gösteriyorsunuz, çünkü sımsıkı bağlandığınız ideoloji/kimlik sınanıyor bunu okurken. Belki de ne kadar çok ego yatırımı yaptınız o savunduğunuz düşüncelere. Türkiye'de sorgulama adına en ufak bir çaba yok. Bunu evrimi reddeden güruhtan da anlayabilirsiniz.
Bu kitabın amacı kesinlikle kadınları kötülemek değil, kırmızı hapı anlamayanların söylediği bir şeydir kırmızı hapın kadın düşmanı olduğu. Ve hiçbir şekilde safsata veyahut da uydurma değildir. Hakkında detaylı araştırma/okuma/ileri okuma yapmadan saldırıya geçmemenizi öneririm.
Esenlikler.
