Peter Benchley
1974 yılında yazılan bu roman macera ve gerilimi harmanlıyor. Herkesin daha çok filmi ile tanıdığı bu kitabın güncel baskısı bulunmuyor. Elimdeki kitap 1975 yılına ve dördüncü baskıya sahip. Altın Kitaplar tarafından basılmış. O zamanlar için böyle bir çeviri edebiyatın dördüncü baskıya ulaşması takdire şayan, zira kısa bir sürede bu baskıya ulaşmış.
Kitap oldukça sıradan ve yalın bir anlatıma sahip. Okuyucuyu zerre yormuyor. Bununla beraber tempoyu sıkı tutması sebebiyle de sayfaları hızlıca çeviriyorsunuz. Yazar, gösterdiği karakteri bir süre sonra incelemeye başlıyor. Geçmişinden başlayarak anlatıyor. Kitabın bir noktasında yazar olayı bırakıp karakterlerin birbiri ile olan ilişkilerini, hislerini anlatmaya başlıyor ve bu da benim açımdan kitabı durağanlaştırıyor. Yazar bunları niye anlatıyor diyorsunuz ve sonucunda da bir işe yaramıyor bu anlatımlar. Ancak bu durum kitabın akıcı ve sürükleyici olmasına engel olmuyor.
Kitaptan alınması gereken en önemli nokta insanların çıkarları için insan hayatını hiçe saymalarıdır. Özellikle bu çıkar para olduğu zaman daha da rezil bir hale bürünmüş oluyor. Bir sahil kasabasındasınız ve kasabanın tüm geçimi yazın gelecek olan turistler. Ancak sahile katil bir köpekbalığı dadanıp da denize girenleri yediğini düşünürseniz, o sahil kasabasına kimse gelmeyecektir. Ve bunu insanlardan gizlediğinizi düşünün. İnsanların canı mı daha önemli yoksa bütün kış geçimini yazın sahilden kazandıkları para ile sağlayan kasaba insanlarının durumu mu daha önemli?
Kitap çok geçmeden 1975 yılında Steven Spielberg tarafından kült bir sinema filmine dönüşüyor. Ve asıl ününü böyle kazanıyor. Hatta yapılan bir araştırmaya göre izleyicilerin izlerken en çok korktuğu veya gerildiği film olarak tespit ediliyor. İnsanlar denize dahi girmekten korkmaya başlıyor.
