rüzgarın kulaklarda fısıldaşdığı rengarenklerin gecenin karanlığında siyaha dönüştüğü bir geceydi. nil nehri kıyısında sırtlan ile timsah karşılaştılar ve selamladılar birbirlerini.
sırtlan sordu:
— "yaşamınız nasıl gidiyor?"
timsah:
— "üzüntüler ve karamsarlıklar dolu" dedi ve devam etti:
— "ama diğer canlılar diyor ki bunlar "timsah göz yaşları "ve bu da beni tarif edilmez şekilde yaralıyor".
sırtlan şöyle dedi:
— "acıdan ve üzüntüden bahsediyorsun. bir de beni düşünsenize. dünyanın güzelliklerini, harikalarını ve mucizelerini görüyor ve aldığım bu büyük zevkten dolayı gülüyorum. ama ormandakiler diyorlar ki: bu "sırtlan gülümseyişi".