Mahkům, kaderin darbelerine karşı olağandışı bir biçimde tepki gösterirdi. Bunun nedeni onun ardı arkası kesilmeyen baskılar altında kalmış olmasıdır. Onu ölesiye dövmüşlerdir, keder ve göz yaşı ayrılmaz parçası olmuştur. Fakat şaşırtıcı bir biçimde hızla iyileşme sürecine girer. Uzun süre derin hayal kırıklığı içinde kalma kapasitesini kaybetmiştir. Olaylara karşı tepkisi, her türlü hayal kırıklığını mümkün olduğu kadar çabuk bir şekilde bir kenara iteklemek şeklinde tecelli eder.