"Gitmek, gitmek, gitmek..... isterim hep."
Ah Tezer, o kadar iyi anlıyorum ki seni!
Peyami Safa 'nın "Dünyasından memnun olmayanlar ne kadar benziyorlar birbirlerine." sözü misali... Çocukluğundan yetişkinliğine kadar hep gitmek istemiş, o aradığın huzurun hep başka yerlerde olduğunu düşünmüşsün sen de. Bulunduğun yere ait hissedememişsin bir türlü kendini...
İncelemeye yazar sanki arkadaşımmış gibi başladım çünkü
Tezer Özlü bu kitabında çocukluğundan itibaren anılarını tüm şeffaflığı ile anlatmış, birinin tüm hayatını bu kadar ayrıntısıyla bilince ister istemez o insan arkadaşınız gibi oluyor. Okuduğunuzda muhtemelen sizin de hissiniz böyle olacaktır.
Gerekli açıklamayı da yaptıktan sonra incelemeye bu minvalden devam etmek istiyorum.
Çocukluğun Soğuk Geceleri'nde , Tezer önce çocukluğuna götürüyor bizi. Aynı zamanda da kendi çocukluğumuza...O çocukluğunun soğuk gecelerini anlatırken, sizin de çocukluğunuzun soğuk geceleri gözünüzde canlanıyor.
Çocukluk dönemindeki anlattıkları, Tezer'in yetişkinliğinde büründüğü ruh halini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Zor geçen bir hayata tanıklık ediyoruz bu kitapta. Bunalımlar, klinikler, tedaviler, acılar... Hem de ne acılar... Okurken Tezer'in bunları yaşamış olmasına çok üzüldüm.
Kitapta dikkatimi çeken ve çok hoşuma giden bir ayrıntıyı da paylaşmak istiyorum. Tezer hayatına giren kişilerden bahsederken isim kullanmıyor, buna gerek görmüyor. "Bir erkeğin elini tutuyorum." diyor mesela :) Hayatına giren o kişilere çok büyük anlam yüklemediğini ne de güzel ifade ediyor bu durum. Bahsettiği kişiler sadece bir figüran gibi kitapta, başrol ise daima Tezer'in. Birileri hayatında yer alıp gitse de Tezer kendi yoluna devam ediyor.
Kitabın sonlarına doğru yazdığı şu satırlar ise aradığı huzuru bulduğu izlenimi veriyor:
"Sanki herkes daha güzel bir yaşamın gelip bizi bulmasını bekliyor.(...) Daha güzel yaşam diye bir şey yok. Daha güzel yaşamlar ötelerde değil. Daha güzel yaşam başka biçimde değil. Güzel yaşam burada." Sayfa:61
Seni çok erken kaybetmişiz gamlı prenses ama umarım bir gün olsun gerçekten yaşamışsındır...
Kitabı okumanızı tavsiye ederim kitap dostları.
Tezer Özlü 'nün kalemiyle tanışmak için de uygun bir eser.
Kitabı tavsiye eden
Emel Keleş ve @Ebrucaa'ya da tekrar teşekkür ediyor, herkese keyifli okumalar diliyorum.
Hayatın karşısında bu kadar kırılgan olup aynı zamanda bu kadar güçlü olması..Hayattan bu kadar nefret edip, ona bu kadar sıkı tutunması. Hayranım. Daha nice Tezer Özlü kitaplarına sevgili
Tüm bu tezatlıkları ruhunda barındırması onu çok farklı kılıyor. Bu kadar ölüme yakın olup aynı zamanda bu kadar hayatı seven birini daha okumadım. Çok da etkileyiciydi. Etkisini biraz atlattıktan sonra nice kitaplarına 🌸💜
İnce yorumunuz için çok teşekkür ediyorum 🌸🙏 Eseri okuduğunuzda Tezer'in tüm olumsuzluklara rağmen hayata tutunuşuna hayran kalacağınızı ve beğeneceğinizi düşünüyorum, şimdiden keyifli okumalar dilerim☺️📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.