Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
3/10 puan verdi
Kitap yolculuğunda herkesin farklı rotası ve farklı yöntemleri olabilir. Kimisi popüler eserleri tercih edebilir, kimisi belli ülkelerin belli yazarlarına yakınlık duymuş olabilir, kimisi ilgi alanlarına hitap ettiğini düşündüğü eserleri tercih edebilir. Tabi tavsiyeler, incelemeler ve çeşitli değerlendirmeler de kitap serüvenlerini etkilemektedir. Benim bununla ilgili uyguladığım yöntemlerden biri ise iyi yazarlarımızın tercümesiyle dilimize kazandırılan eserlere yönelmektir. İşte 20.yy Alman edebiyatının en önemli yazarlarından Thomas Mann ile ve özellikle de Venedik'te Ölüm ile de Behçet Necatigil tercümeleri arasında gezinirken karşılaştım. Yazarın 1929 yılında aldığı Nobel, 2. dünya savaşı sonrası sürgün yılları bilgisi de daha sonra edindiğim bilgilerdir. Yine ünlü bir başka Alman yazarın kardeşi olması ve altı çocuğundan üçünün de kendisi gibi yazar olması da ayrıca dikkat çekicidir. Yazarın edebi performansı kadar gündem olan bir yanı ise onun cinsellik konusundaki iç mücadelelerine ilişkindir. Konu şayet Vedendik'te Ölüm ise bu açıkça göz önüne çıkmaktadır. Yine yazarın günlüklerinin de eşcinselliğiyle olan mücadelelerini ortaya koyduğu söylense de bu günlüklerin mühürlenmesinden dolayı bu hususta net bilgilere sahip değiliz. Aslında bu bilgilerden bize ne de diyenler olabilir. Elbette her görüş saygıyla karşılanmalıdır. Yeter ki toplumun cenderesinde asırlardır her türlü ağır eziyet, işkence ve baskılarla inleyen dezavantajlı bir kısım gruplara yönelik iştah kabartmasın. 21. yy.'da gelişmiş yahut azgelişmiş fark etmez, toplumlar hala çocuk ve kadınların korunması konusunda bir çözüm üretmiş/üretebilmiş değildir. Kadın ve çocuğun hala korunmaya muhtaç olduğu gerçeğini telaffuz etmek dahi yeterince can sıkıcı.... İşte bu noktada özellikle yazarın bu eserinde yaşlı Aschenbach'ın Tadzio adlı 14 yaşındaki Polonyalı çocuğa ilişkin ortaya konan diyalogları ve anlatımı hususunda bir şeyler söylemeden etmek olanaksız. Kitap hakkındaki incelemelerde özellikle sanat ve güzel imgesi, sembolik anlatım ve metaforlar yoluyla bu durum gölgeleniyor gibi olsa da ben öyle yapmayacağım. Evet Tadzio ne bir "delikanlı" ne de "gençtir". O bir erkek çocuktur. Pek çok toplumda maruz kaldığı cinsel saldırılara daha çok susması beklenen çocuklar gibi bir oğlan çocuğudur. Çocukların savunmasızlığı hiçbir yerde tartışma konusu edilmemektedir. Tıpkı yaşlılar ve belli durumlarda pek çok kadın için olduğu gibi.... Dolayısıyla ne sanat adına, ne güzeli ortaya koymak adına ne sembolizm vs. gibi örtüler altında olsun savunmasız bir çocuğa ilişkin asla mazur görülemeyecek saplantılı hislerin - edebi metinler içerisinde dahi olsa- normalleşmesini doğal kabul edemeyiz. Bunlar aslında çocukla kurulacak bu türde yakınlığı, ilgiyi normalleştirmektedir. Konu ve kapsamın ne olduğu, kimin yaptığı, ne şekilde yaptığı, ne açıklıkta ortaya konduğunun hiçbir önemi yok. Sadece pedofili tartışmalarına yol açacak düzeyde dahi hislerin basılı eserler yoluyla yayılması, beğenilmesi, görmezden gelinmesi kabul edilemez türde bir gerçekliktir. Ve eminim gerçek okurlar, bu hususu, sırf okurken aldıkları edebi lezzetlere feda etmeyecektirler. Bu düzeyde bir farkındalıkla... iyi okumalar
Venedik'te Ölüm
Venedik'te ÖlümThomas Mann · Can Yayınları · 20073,627 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.