Bizler zihinleri sekülerizme muhatap olmuş hatta sekülerizmle yoğrulmuş Müslümanlar olarak bu kitapta yazılan ve bu minvaldeki yazılanları anlamakta zorlanıyoruz. Sezai Karakoç'un dediği gibi çilesini bitiren müslüman medinesine kavuşur. Peki ya hiç çile çekmek dahi istemeyen müslüman? O ne olacak?
Sabır, tevekkül haramlarla kuşatılmış bir dünyada müslüman tavrı nasıl olur yada nasıl olmamalıdır gibi bir çok konuda ufuk açıcı bir kitap. Yer yer size sorular yöneltip düşünmenize, utanmanıza, umut baglamanıza ve bir çok duygu yönlendirmesi ile size farkındalık katacak sorgulamaya yönelten bir kitap.
Nihayet son kısmı "Umudumuz İmanımızdandır" konu başlığına uygun ayetler ile son buluyor. Umut insan için hava gibi alternatifsizdir vurgusu ile kitap son buluyor.
Nureddin hocamızın çok dikkat ettiği hususlardan birisi olan okuyanın yada dinleyenin anlamada zorlanmaması yine bu kitabın sahip olduğu dil içinde geçerlidir.
'Elbette Allahuekber' bu ifadeyi hayatlarımızda ne kadar tatbik edebiliyorsak o kadarız.