Kafkasya'da geçen kitaba ismini veren Rus ordusunda bir subay olan Peçorin, aslında anti kahraman. Kitabın ilk yarısında Peçorin'le tanışıyorsunuz, daha sonra onun iç dünyasını günlüklerinden okuyorsunuz. Peçorin'in etrafını gözlemleme ve betimleme yeteneği harika olsa da duygusal yönden kayıtsız ve umursamaz bir adam. Bu yüzden okurken karaktere kızabilirsiniz. Yaşama sevinci olsa da nasıl bu kadar duyarsız ve umursamaz olduğuna şaşırabilirsiniz. Kimi okuyucu Peçorin'e hak verse de onlardan birisi olmadığımı kolaylıkla söyleyebilirim. Adalet, iyi - kötü, varoluşçuluk temaları nihilizm temelinde işleniyor. Okuması oldukça keyifli olan kitap 27 yaşında bir düelloda hayatını kaybetmiş olan Lermontov'un ilk ve tek romanı. Rus edebiyatı severler veya yeni başlayanlar için kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.