Zilif oldu. Kızı Filiz’e ulaştırılmasını ümid ettiği için hasta halde zorlansa da kaleme almaya çalıştığı adeta geleceğe mektup niteliğinde bir eser.. Yazar kitabı intihara karar vermeden evvel kızına bir anı bırakmak maksatlı kaleme almış. Lakin en yakınları tarafından anlaşılmamış olmanın ve bunun beraberinde getirdiği çaresizlik duygusunun verdiği kederle, sanki daha çok hiç olmazsa kızı tarafından gelecekte anlaşılmayı beklemiş gibi..Buna dair ifadelerin sıklıkla yer alması yazarla dert ortağı ediyor adeta okuyucuyu.
Yazar kızıyla olan ‘erik’ hatırasıyla başlamış mektubuna. Anı kısaca böyle;
“Sana, yan şakayla, “Haydi bakalım — bana erik getir” demiştim. Koşup gitmiştin: Bahçede bir erik ağacı olduğunu biliyordun. Epey sonra (hatta, biraz daha gecikseydin, kalkıp sana bakmağa gidecek tim), alı al, moru mor, kan-ter içinde geri gelmiştin : elinde bir külah: Manavdan, harçlığının son kuruşuna kadar vererek aldığın erikler...
Ağaçta erik yoktu; ama Baban senden erik iste mişti… “
Böylesi konuları alelade ifade etmek güç olduğundan olsa gerek yazar güzel bir anıyla başlamak istemiş sanırım mektubuna.Ardından kendini çevresinin gözüyle, serzenişiyle izaha çalışmış. Yazar başlangıçta hastalığından ötürü eli titrediğinden yazısının eğri büğrü olduğu için kızından özür diliyor. Bu açıklama o anı hayal edince yüreğimi burktu..
Kitaba başlamadan evvel neden Zilif diye merak ettim. Zilif kelime manası olarak; Zülüf, Kâkül anlamlarına gelmekte. Ve Kızı Filiz’in isminin tersten okunuşu. Belki de tevafuk olmuştur yahut farklı bir anlamı vardır yazar için bilemiyorum tabiki :)
Keyifli Okumalar
ZilifOruç Aruoba · Sel Yayıncılık · 20171,664 okunma