Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
Mustafa Kutlu'nun bu kitabında da dili oldukça açık ve anlaşılır olmakla birlikte oldukça sürükleyiciydi. Daha çok film seyrinde ilerleyen kitabın konusu, Tepeköy denen küçük bir yerleşme yerinde geçer. Her karakterin ayrı ayrı hayat öykülerinin anlatıldığı kitapta, başrol olan 4 karakterimizi aynı noktada birleştirebiliriz "aşk" . Oya yetimhanede büyümüş ve öğretmen olmuş kadın karakterimizdir. Yetimhanede büyüdüğünden dolayı sevgi ihtiyacini gidermek için ilk tanıştığı kişiyle yanlış evlilik yapar ve ardından dünyalar kadar tatlı bir kızı olur . Eşinin yurt dışına gitmesi ve bir daha hiç görüşmemelerinin ardından yakın arkadaşının da Tepeköyde hemşirelik yapması ve orada da öğretmene ihtiyaç duyulması üzerine Tepeköye yerleşir. Tepeköyün başkanı olan karakterimiz kızı(Canan) ve eşi ile birlikte Tepeköyde yaşar. Başkanın bir de yurt dışında doktorasını tamamladiktan sonra Tepeköye amcasını görmeye gelecek Ferit adında doktor olan bir yeğen karakterimiz vardır. Canan, Ferit onu her ne kadar kardeşi gibi görsede çocukluğundan beridir ona aşıktır. Ferit ise yurt dışında herhangi bir ilişkisi olmamıştır lâkin Tepeköye geldikten sonra Oya öğretmene aşık olur. Oya da aynı şekilde Ferite hisleri vardır, yıllar once yaptığı yanlış evlilikle sevginin ne demek olduğunu şimdi anlıyordur. Bir diğer karakterimiz de Komiser Buluttur. Bulutun da bir oğlu vardır. Eşiyle ayrılık sürecinde psikojisinin bozulması üzerine amirinin önerisine uyup Tepeköyde huzuru arar ve orada Oya öğretmene görür görmez ona aşık olur. Oya öğretmen Bulut komiserin zorlu günlerinde yanında olup girdiği kötü ruh halinden onu kurtarmak için sürekli yanında durmaya, ona destek olmaya çalışmıştır. Bütün Tepeköy halkı da ikisini birbirine yakıştırırlarmış ama Oya öğretmen her ne kadar bulut komiserin duyguları yoğun olsada o onu sadece yakın bir dostu olarak görür. Oya Öğretmen ve Ferit Doktor birbirlerini severler. Bulut komiser Oya öğretmeni ve Feritin kuzeni yani başkanın kızı Canan da Ferit doktoru çocukluğundan beridir sever. Bulut komiserin çökerttiği bir çete bir gün oğlunu kaçırma planı yaparak Bulut komiserden intikamını almayı düşünür. Ve günü gelince bir okul çıkışı kapıda çocuğu beklerler. Oya öğretmen ve çocuk içerdedirler. Adamlar dışarıda daha fazla zaman kaybetmemek adına içeriye girer ve içeride Oya öğretmeni de görünce onu da çocukla birlikte kaçırırlar. Bulut komiser oğlunun gecikmesi üzerine durumun farkına varır ve hemen harakete geçerek çetenin olduğu mekanı bulup, mekanı basmaya giderler. Ardından Bulut komiserin oğlunu kurtarmaya çalışması ve hem Oya öğretmenin hem de oğlanın çatışma sonucu yaralanıp hayatını kaybetmesi anlatılır. Oya öğretmenin ölmesiyle hem Bulut hem de Ferit aşık oldukları kadını kaybederler. Ferit başını Canan'ın omzuna koyarak ağlar. Bulut komiser de hem aşık olduğu kadını hem de oğlunu kaybetmesiyle iki kaybın acısını yaşar. Kitap bu şekilde son bulur. Başta söylediğim gibi daha çok film tadında bir kitaptı. Kitabın sonu böyle değilde, Ferit ve Bulut'un neler hissettikleri biraz daha anlatilip bitseydi daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Son olarak, ortada bir zaferin bulunmadığı kitabın sonunda koca bir hiçliğe gömülen karakterler görüyoruz. İncelemeyi, kitabın özeti niteliğinde bir cümleyle anlatabiliriz: "Zaman gül yaprağına düşen kar tanesi gibi çabucak erir. Ömür de böyledir. Ancak biz aciz kulların dünyası ile alışverişi sürsün diye uzunmuş gibi gelir." Sayfa:43
Zafer Yahut Hiç
Zafer Yahut HiçMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20191,623 okunma
·
230 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.