Ona bir isim verdik, ona "boş" dedik.
Peki, zihin kaçışı adlandırmadan, ona dair zevkli ve acıp anılarımızın olduğu boş gibi bir sözcüğün anlamını kaçışa yüklemeden, kaçışı durdurabilir mi?
Bu boşluğa bakabilir miyiz?
Çünkü o zaman zihin hakikati görür, o zaman boşluğa bakan bir gözlemci olmaz; onu yargılayan bir sansürcü olmaz; sadece bu boşluk hali vardır.
Hepimiz aşinayız ama kaçıyoruz ondan...