AY IŞIĞINDA
DEAN KOONTZ
406 SAYFA
Ama sonsuza dek kaçamayız ki. Özellikle kimden, neden ve niçin kaçtığımızı bilmeden.
Genç ressam Dylan O'conner, yirmi yaşındaki otistik kardeşi Shepherd ile bir yolculuk esnasında gece konaklamak için bir motel odası tutar. Akşam yemeklerini alıp döndüğü sırada oda kapısında saldırıya uğrar ve bayıltılır. Gözünü açtığında sandalyeye bağlıdır ve koluna bir ilaç enjekte edilir. Enjekteyi yapan saldırgan polise haber vermemesini ve acilen moteli terketmeleri gerektiğini söyler. Zira verdiği ilaç gizli bir deneye aittir ve peşlerinde oldukça tehlikeli adamlar vardır.
Bulunduğu duruma önce anlam vermez Dylan. Sonrasında çok sinirlenir. Ama içindeki kuşkunun etkisi ile kardeşini de alarak motelden ayrılır.
O gece moteli terkeden bir konuk daha vardır. İş seyahatinde olan Jillian'da tıpkı Dylan ve kardeşi gibi gizemli adamın saldırısına ve gizemli ilaca maruz kalmıştır. Otoparkta karşılaşan kahramanlarımız ortamdan uzaklaşıp ne yapacaklarına karar vermek üzere yola düşerler ve olaylar birbirini takip eder.
Çok severek okuduğum bir kalemdir Koontz. Heyecanın hız kesmediği, sürükleyici, akıcı bir kitaptı her zamanki gibi. Bu kitapta sevgili Baran Ebru eşlik etti bana yazarın bir başka kitabı ile. Çok teşekkür ediyorum canım benim Farklı bir ortak okuma oldu ikimiz içinde. Nicelerinde buluşmak dileğiyle. Tanışmayanınız varsa Koontz kalemi ile çok şey kaçırıyorsunuz demektir.
Gece tek bir rüzgârla değil, her biri kendine özgü fısıltılar ve benzersiz kokular taşıyan birçok esintiyle dalgalanıyordu.
Yaşam, sorumluluklarla ilgili oluşu dışında hiçbir anlam ifade etmez.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!