Kırmızı sevgisiz büyümenin özlemiyle erkek arkadaşını dünyasının merkezi yapmış bir kız ve bu durumdan boğulan sevgilisinin onu terketmesi ile çektiği acı onu hasta ediyor.
Gri de aşırı sevgi ile büyümüş şımarık ve mükemmeliyetçi bir oğlan hayatın hep ışıltılı olmadığını, sıradan, kusurlu yanları da olduğunu görünce sendeliyor.
Kırmızı ve Gri’nin hikâyesini bir yere kadar anlaşılabilirdi, yanlış sevilmenin acılarıydı onlarınki ama Sarı
Herşey düzgün ve mutlu giderken ölüm en sevdiğiniz varlığı sizden ayırırsa ne yaparsınız?
Düşüncesi bile korkunç geliyor, insanız aciziz bazı acılar karşısında ne tepki vereceğimizi kestiremiyoruz.
Rabbim isyan ile iman arasındaki o ince çizgiden ayağımızı kaydırmasın, sabrımızı genişletsin inşallah
Aşkı ölümlü olanda arayıp kaybolanların yoluna ışık tutacak bir kitap. Okurken kendinizi terapi koltuğuna oturmuş hayata ve insanlara bakış açınızı gözden geçirdiğinizi hissedeceksiniz.
Yazarın analizlerine, romandaki olay akışına, cümlelerin derinliğine hayran kalarak okudum.