Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
“Bir zamanlar dünyanın güzel bir yer olduğunu düşünürdüm. Çocuktum..”
Orhan Pamuk, malum, pek çok okurun sorunlu olduğu bir yazar. Bana göre kusursuz bir kurgucu. Entellektüel ve tarihsel birikimini olayları derinleştirmede muhteşem kullanıyor. Lakin bu kusursuzluğun içinde duyguları okura verebilmekte eksik kalıyor. Eh, bir de politik bir gözlük takmadan edebiyata bakamadığımızdan, kızmaktan sevmeye geçemiyoruz sanki. Ama Sessiz Ev, bunu kıran kitaplarından biri. Hatta şöyle demeliyim, en sevdiğim Pamuk kitabı oldu şahsı muhterem. Bunu, postmodernizme geçiş yapmadan önce yazdığı kitaplardan biri olmasına borçlu sanırım. ——Zıtlıkların kullanımı üzerine—— Sessiz Ev, sanki bir kış ağırlığıyla, küf kokusu, kasvet, kapalı panjurları ve sıvası dökülmüş duvarlarıyla orada öylece duruyor. Babaanne’nin yere vurduğu bastonun bıktırıcı sesi, yüzündeki tiksinti, gözlerindeki öfke, geçmişin heyulaları..Bu karanlığın içine dalıp çıkamayınca, insan durup sorma gereği duyuyor: Nasıl oluyor da tüm bunlar, yaz mevsiminin güzelim aydınlığı, sarı sıcağı, deniz kokusu ve cırcır böceklerinin sesiyle dinlenen bir bahçede var olabiliyor? Böyle bir kasveti yaz aylarının ışıklı sabahlarına nasıl resmediyor yazar? ——Kısaca Konu:—— İstanbul’da yaşayan üç kardeşin bir haftalığına Cennethisar’da babaannelerini ziyarete gelişini okuyoruz. Bu kitabın sadece bir haftada yaşananları anlattığına inanmak insana güç geliyor. Gazetelere, bizden kaç kişi ölmüş, onlardan kaç kişi diye bakmanın sıradanlığıyla çürümüş ‘80 lerdeyiz. Dönemin tüm siyasi havasına, akıl tutulmasına, korkuya ve cahil cehaletine tanıklık ediyoruz. Ve karakterlerin kendi ağızlarından anlatılan, sık sık geçmişe dönen hikayelerle bu 7 gün, olur bize 70 yıl. ——Karakter Analizi—— Hikayelerini kendi iç seslerinden dinlediğimiz karakterlerin hiçbiri, alelade bir kişilik giydirilmiş karakterler değil. Her biri toplumun bir kesiminin temsili niteliğinde. Müthiş. Terk edilişin acısını içinden atamamış, içine kapanmış, yolunu kaybetmiş, kendini içkiye vermiş tarihçi Faruk karakteri ülke aydınını resmediyor. Ülkücü Hasan ve tam bir burjuva olma hayaliyle yanıp tutuşan Metin bir şey olabilme derdindeki gençliğin sancılarıyla. Hikayesini kendi iç sesinden duymadığımız, kitabın tek Sessiz karakteri Nilgün, solun sesi, ya da sessizliğini temsil ediyor. Babaanne eski muhafazakar düzeni, cüce karakteriyse tüm bu politik dünyadan ayrı, kendi küçük dertleriyle yaşayıp giden kesimlerin minyatürü gibi. Orhan Pamuk’la aranız iyi değilse, ya da bir başlangıç kitabına ihtiyacınız varsa, bu kitabı okumanızı öneririm. Keyifle..
Sessiz Ev
Sessiz EvOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
··
1.277 görüntüleme
Nilgün okurunun profil resmi
Orhan Pamuk okumalarım bu kitabı ile son bulmuştu. ( Cevdet Bey ve Oğulları, Beyaz Kale romanlarını okuduktan sonra Sessiz Evi okumuştum.)Dediğiniz gibi kimi yaklaşımları hoşuma gitmiyor. Okuyana okuma demem ama okunması için tavsiye de etmem.
Emel Keleş okurunun profil resmi
Orhan Pamuk artık tavsiye edilecek yazar statüsünden çıktı bence. Bilmeyen yok. Okuyan ve okumayan var. Ben de pek anlaşamam normalde. Ama bunu çok sevdim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.