Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Değişim Rüzgarı
Stefan Zweig, Değişim Rüzgarı adlı kitabıyla okuru Avusturya'da bir postaneye götürüyor. Buradaki postaneyi tüm ekipmanlarıyla birlikte fotoğraf çekmiş gibi anlatıyor. Postanede asılı duran fotoğraf, takvim, oturma düzenine kadar her şeyi anlatıyor. Avusturya bürokrasisinin kurallarını tek tek işliyor. Postanede telgraf cihazının başında görevli olan Christine'yi de bu doğrultuda tanıştırdıktan sonra yaptığı önemli işten de bahsediyor. Sürekli birilerine telgraf ileten Christine, bir gün kendisine gelen telgrafla değişim rüzgarı da başlıyor. Christine'nin bir gün zengin teyzesinden aldığı telgraf ile gittiği yerde karşılaştığı durum, bir kişinin iki farklı rolü ya da durumla karşı karşıya kalması olarak gösterilirken; aynı coğrafya içinde yokluk ve varlık resmediliyor. Christine, yaşadığı fakat her türlü zorluğu çektiği hayatından bir haftalığına kurtulup başka bir yerde yeniden yaşamaya başladığında, artık o yeni yerdeki yaşamı onun, eski yer ise anılarının mekanı olur. Bu yeni hayatında gördükleri, yaşadıkları "onundu". Öncesi ise artık onun için "yoktu". Eski olmadığı için çukurdan oraya gelen bir kişi de değil. O debdebenin, parıltının, sınırsızlığın, coşkunun, lüksün doğuştan bir üyesi gibi durmaya başlar. Artık eski hayatı yoktu. O hayat, hayat değildi. O sadece rüyada gördüğü ve üzerine kara bulutlar gibi çöken karabasandı. O, oraya değil bu yeni hayata; bu yeni hayatı gerçeği olarak özümser. An, bir kır gezisi; an, arabayla dolaşmalar; an, davetler; an be an o lüks hayatın el üstünde tutulan burjuva prensesidir. Lakin an gelir ve perde kapanır… Zweig, sonradan birinci dünya savaşı olarak adlandırılan bir dönemde, Avusturya içinden yokluk, yoksulluk, karaborsa, uyku ile uyanıklık arasında fark edilmeden artan fiyatlar ve sosyal yönlere de değinerek bir kesit sunuyor. Zweig burada, savaşın başka bir cephesinde, yani geçim sıkıntısını iliklerine kadar hisseden, kıt kanaat geçinmek zorunda kalan toplumdan bir kesiti Christine adında bir kişi üzerinden oluştururken aynı zamanda lüksü de Christine üzerinden anlatıyor. Zweig burada iki karşıtlığı çarpıştırıyor. Zweig'in kitaplarını okuyanlar -genelde- elden bırakmadan bitirmeye çalışırlar. Burada da aynı durum geçerli. Ne olacak, biraz daha, ne olacak biraz daha diye diye kitap sona ulaşıyor. Az bir kısım durağan olsa da geneli meraklı bir şekilde okuru sarıyor. Zweig'in hayattayken bitiremediği romanı, Alman yayıncısı 1982 yılında "tamamlayarak" okurla buluşturmuş. Keşke Türkçe çeviride kitabın bitirilme süreciyle ilgili bilgiler eklenebilseydi; çok faydalı olurdu. Postanede çalışan Christine adlı memurun savaş sırasında yaşadığı "Değişim Rüzgarı"na konuk oluyoruz. Zweig kitabı bitiremediği için özellikle son kısımları yazdı mı yoksa Alman yayıncı mı "son"a erdirdi, bu durumu bilmiyorum. Notlar: Bu kitaptan fazla bir şey çıkmamış. 15. sayfada, Herr ya da Frau Anthony de kimmiş? Burada Herr ve Frau özel isim olmadığı halde özel isim olarak gösterilmiş. O sadece Bay ya da Bayan Anthony de kimmiş? Hemen o sayfa içinde artık kullanılmayan -bana göre olması gerekebilir- "memure" kelimesi seçilmiş. Memur - Memure. Şimdi erkekte olsa kadında olsa "memur" oluyor. Memure olamıyor ya da müdüre olamıyor. Ama bence olabilir de, dilciler istemiyor? 108. sayfada Fraulein olarak özel isim-terimmiş gibi duruyor da Almanca bilenler bunun bir hitap (küçük hanım, bayan, matmazel-bu da Fransızca :) olduğunu bilirler. 120. sayfada "yapıyo.." "r" eksik kalmış ve 197. sayfada "rasgele" "rastgele" olacaktı. Ezcümle: Bu kitabı 10 - 18 Ocak 2022 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 5 Aralık 2022 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ediyorum. Okuduğum baskı, Can yayınları, 6.baskı, Ekim 2017 tarihli ve Kasım Eğit çevirisidir.
Değişim Rüzgarı
Değişim RüzgarıStefan Zweig · Can Yayınları · 2018818 okunma
·
168 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.