Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

—Kızın Anne Kompleksi— Kızdaki anne kompleksinin dişilik hipertrofisi ya da atrofisi yarattığı tespit edilmiştir. Dişiliğin aşırı derecede gelişmiş olması, tüm dişi içgüdülerinin, özellikle de annelik içgüdüsünün kuvvetlenmesi anlamına gelir. Bunun olumsuz tezahürü, tek amacı doğurmak olan kadındır. Erkek açıkça ikincil önemdedir; o yalnızca bir dölleme aracıdır ve çocuklar, yoksul akrabalar, kediler, tavuklar ve mobilyaların yanısıra bakılacak bir nesne konumundadır. Bu kadın için kendi kişiliği de ikincil önemdedir; hatta genellikle kişiliğinin bilincinde bile değildir, zira yaşam başkalarında ve başkaları üzerinden yaşanır, kendi kişiliğinin bilincinde olmadığı için bunlarla özdeşleşir. Önce çocukları doğurur, sonra da onlara yapışır, çünkü onlarsız hiçbir raison d’etre (varoluş nedeni) yoktur. Tıpkı Demeter gibi kızına sahip olma hakkını tanrılardan zorla alır. Eros yalnızca annelik ilişkisi biçiminde gelişmiş ama kişisel olarak bilinçdışı kalmıştır. Bilinçdışı bir Eros ise kendini daima iktidar hırsıyla ifade eder; bu nedenle bu tip kadınlar, güya kendilerini feda etmelerine rağmen, gerçek bir fedakarlıkta bulunacak durumda değildirler; tam tersine, annelik içgüdüsünü, hem kendi kişiliklerini hem de çocuklarının özel yaşamını mahvetmeye varacak kadar gözü dönmüş bir iktidar hırsıyla dayatırlar. Bu kadın Demeter’den ziyade Baubodur. Akıl kendisi için geliştirilmemiştir, genellikle ilk baştaki düzeyinde kalmıştır yani ilk halini korumuştur, başıboştur, vicdandan yoksundur, ama bir yandan da dosdoğru, zaman zaman da doğa kadar derindir. Ama kadın bunun farkında değildir, bu nedenle de ne zekasını gösterebilir ne de zekasının derinliğine felsefi bir hayranlık duyabilir, hatta ne söylediğini bile unutabilir.
Sayfa 28
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.