yazarın okuduğum ilk kitabı kendisi ve bundan mı bilmem sizin aksinize kenan'ın yaşadığı "kader" ve geçmişiyle arasındaki bağın çok güzel ve açık bir şekilde yansıtıldığını düşünüyorum. kadınları aldatmaktan ziyade aynı anda hep birden fazla kadınla birlikte olmaya çalışıyor çünkü biri onu terk ederse ve yalnız kalırsa diye ölesiye korkuyor, tıpkı annesinin hastaneye yatıp da onu da hasta haliyle yapayalnız bir hastaneye terk etmesi gibi. kadınları hem seviyor hem de sevmiyor, tıpkı annesi onu terk ettiği için onu sevmediği ve işin sonunda onu hep kurtaran o olduğu için sevmekten de vazgeçemediği gibi. ayrıca hayatındaki ilk erkek olan babası tarafından hiç istenmemesi ve sevilmemesine karşın annesinin onu ölesiye sevmesi, hatta tapması onun kadınlara olan saplantısını açıkça anlatıyor bence. onlara bağlanmaktan korkup onları terk etmesi de yine aynı terk edilme ve yalnızlık korkusundan. terk edilmeye dayanamayacağı için yol yakınken o terk ediyor ve yalnız bile kalmıyor çünkü onu bekleyen kadınları hiç eksik olmuyor. terk edilmeye dayanamadığına da en acıklı şekilde tanık oluyoruz bence. umarım yanlış anlamazsınız amacım size sataşmak falan değildi yalnızca yorumunuza karşın fikrimi belirtmek istedim 😊