Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Kararlılığın ve inancın, sevginin ve güvenin, coşkunun ve cesaretin akılalmaz hikayesi... Gizemli bir pusulanın peşindeki Kuzenler Takımı'nın hiç unutulmayacak macerası... Pusulanın ibreleri bu kez terkedilmiş fabrikaları, tozlu defterlerde çözülmeyi bekleyen şifreleri, Uludağ'dan başlayıp Ankara'ya ulaşan bir serüveni gösteriyor. Kağan, Arda ve Yağmur. Bu üç kuzen dedelerinin kendilerine karne hediyesi olarak Uludağ tatili hediye etmesiyle en büyük kuzen Hakan abilerini de yanlarına alarak Uludağ'a bir tatile giderler. Dedeleri Mümtaz, bu hediyeyi torunlarına verdiği gün onlara Uludağ'da kendisini çok üzen bir olayı anlatır. Mümtaz Dede'nin dedesinin babası Kurtuluş Savaşı'nda gaziymiş. Çanakkale Cephesi'nde savaşmış. Onun da adı Mümtaz'mış. Mümtaz Çavuş bir gün siperdeki arkadaşlarının acıktığını görmüş. Askerler açlıktan bitap düşüyorlarmış. Buna rağmen savaşmaya, yurdu düşmanlardan korumak için mücadeleye devam ediyorlarmış. Onların o halini gören Mümtaz Çavuş, nöbeti bittikten sonra erzak bulmak için siperlerden ayrılmış. Bir süre sonra yolunu kaybettiğini farketmiş ama ilerlemeye devam etmiş. En sonunda büyük bir karargah ve cephanelik bulmuş. İlk başta bizim askerlerin karargahı zannetmiş ama yaklaşınca düşman askerlerinin karargahı olduğunu farketmiş. Birden aklına yaptıkları bir toplantıda komutanlardan birinin düşmanın yakınlarda bir yerde bir karargahlarının olduğunu ve karargahı bulup etkisiz hale getirirlerse işlerinin daha da kolaylaşacağını söylediği gelmiş. Mümtaz Çavuş bir süre gizlendikten sonra gizlice karargahın içine girmiş ve barut fıçılarından birini açmış. Barutu her bir yana dökmüş. Daha sonra ince bir çizgi çizerek kaçacağı yere kadar da barut dökmüş. Hemen ardından meşalelerden birini kaptığı gibi barutu yakıp karargahı ateşe vermiş. Her yandan alevler ve dumanlar yükselirken kaçmaya başlamış. Fakat ne yöne gideceğini bilmiyor ve düşman askerleri de peşinde. Hızla koşmaya devam ederken ayağına bir cisim takılmış. Eğilip aldığında bir pusula olduğu farketmiş. Ayrıca pusulanın üzerinde komutanlarından Tahsin Paşa'nın adının yazılı olduğunu farketmiş. Hemen pusulanın kapağını kaldırmış ve ibrelerine bakmış. O zamanlar pusulalar daha farklıymış. Bazıları iki ibreli bazıları ise dört. Mümtaz Çavuş dikkatlice baktığında bu pusulanın beş ibresi olduğunu farketmiş. Diğerlerinden farklı bir ibresi olan pusulanın çaresiz farklı olan ibresinin gösterdiği yönde hızlıca ilerlemiş. Sonunda o ibrenin gösterdiği yönler sayesinde kendi mevzilerine ulaşmayı başarmış ve hemen olanları Tahsin Paşa'ya anlatmış. Tahsin Paşa'ya pusulasını vermek üzereyken ona yol gösteren ibrenin olmadığını farketmiş. Dikkatlice incelese de o ibre yokmuş. Şaşkınlıkla öyle bakakalmış. Onun bu halini gören Tahsin Paşa pusulayı ona hediye etmiş. Mümtaz Çavuş savaş boyunca pusulayı yanından ayırmamış ve pek çok zorluktan o pusula sayesinde kurtulmuş. Mümtaz Çavuş ölmeden pusulayı oğluna vermiş. O da kendi oğluna yani Mümtaz Dede'nin babasına. Mümtaz Dede'nin babası Bursa'da çalıştığı bir ipek fabrikasında pusulayı kaybetmiş. Mümtaz Dede'nin tek istediği pusulayı bulmak ve onu Kurtuluş Savaşı Müzesi'ne emanet etmekmiş. Hikayeyi öğrenen dört kuzen gittikleri tatilde pusulayı bulmak için bir maceraya girecekler. Heyecanlı ve sürükleyici olan kitabı herkese öneririm. Yazarın kitabı bu kadar az sayfada yazması doğrusu beni üzdü. Maceranın daha uzun olmasını isterdim. Ama bence her yaşa hitap edebilecek macera yüklü bir kitap. Kitapta üstte bahsettiğim Kurtuluş Savaşı'nı anlatan kısmıyla tarihten, Ankara'dan Bursa'ya oradan da Kayseri'ye uzanan yolculukta da gidilen iller hakkında verdiği bilgiler, ilgi çekici ve güzel detaylardı. Okuyacak olan arkadaşlara şimdiden iyi okumalar dilerim."
Gizemli Pusula
Gizemli PusulaMesut Güler · 44 Yayınları · 2019137 okunma
·
3 artı 1'leme
·
334 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.