En sevdiğim kitaplardan biridir. Yalnız bir adamın psikolojik serüveni anlatılıyor. Bu kitapta dikkat edilecek iki husus vardı bana göre. İlki Dostoyevski kaleminden çıkan yalnızlık tanımı. Sayfalarca döktürülmüş, taa o zamandan şimdiki zamanımıza kadar da yalnızlığın tanımı Dostoyevski’nin kaleminden çok da uzakta değil. Boşuna klasikler denilmiyor zaten. Diğeri ise yine birazcık psikolojik tarzda, aşk psikolojisi diyelim.
Kadının stepne sevgilisinin olması şaşılacak bir durum değil. Yalnız kalmamak için yedek her zaman bulunur fakat asil oyuncu devreye girerse yedek için oyuna girme hakkı doğmaz asla.
“çünkü insanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar.”