Gönderi

Canı sıkılmış olduğu zamanlarda birkaç kere kendisiyle sinemaya gitmiştik. Filmi sonuna kadar seyretmeye asla tahammül edemez, daha başından itibaren rejisörü ve artistleri tenkid eder ve filmin sonunun neye bağlanacağını derhal tahmin edip söylerdi. Denilebilir ki; bu keskin zekâ hem kendisini ve hem de etrafını rahatsız eden, O'nu müşkülpesent kılan bir seviyedeydi. Elhasıl, bu büyük ve müstesna insan, hasletleri ve kusurlarının dehşetli medd-ü cezri arasında bir hayat sürmüş ve dâima herkese «anormal bir fıtrat» olarak gözükmüştür. Bunu kendisi de biliyor ve çok defa şöyle ifade ediyordu. « -Ben mamutlar gibi nesli tükenmiş bir varlığım!..»
··
425 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.