Yazarın kendi iç hesaplaşmasını okuyoruz aslında. Etrafımızda kim bilir kaç maske var duygularını bastıran iç hesaplaşmaları olan. Maskelerimizi düşürebileceğimiz bir dünyada yaşasaydık, kabul görülmeyen duygular ve vahşi sapkınlıkların ortaya döküldüğü bir dünya. Evet hayat bir sahnedir ve maskelerimizi takıp rollerimizi oynamalıyız burada önemli nokta rollerimizi kendimizin seçiyor olmasıdır. Maskemizi ayna karşısında indirebilirsek şayet kendimizi tanır, hayatta oynayacağımız rolleri seçer ve maskemizi takabiliriz. Karakterin yaşama amacını yitirdiği ölmek istediği duygu da burada başlıyor aslında aynanın karşısında da çıkaramıyor maskesini bunun sonucunda ise dağıtılan rollerde kendisine yer bulamıyor...