Gönderi

232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Karanlığın Şahidesi
Romanın arka kapağında şöyle diyor: Mehmet Berk Yaltırık okurlarının aşina olduğu zenginlikte karakterleriyle, ürperten atmosferiyle, renkli diliyle kendine özgü bir roman Karanlığın Şahidesi. 1800lü yılların başlarındaki İstanbul'un eğri büğrü sokakları ve türlü türlü ahşap evleri arasında, kâh insanların kâh cinlerin aleminde savrulup duran Periveş'in serüveni... Hayata gözlerini "esirenin kızı" olarak açan Periveş'in "kız harami"ye ve hatta "zorba azrail'i" ne dönüşmesinin, kaderinin hem fettan hem de çağır Ecelyandı Ateş Behiye'ninki ile hemhal oluşunun hikayesi... Yazarı instagram ve YouTube dan da takip ettiğim kıymetli
Müverrihhane
Müverrihhane
aracılığıyla tanıdım. youtu.be/ZSPB-RJDHWI Merak ettim ve kitabı sipariş ettim. İyiki de almış okumuşum. Derin bir tarih araştırması üzerine inşa edilen bu romanın 'önsöz yerine' kısmını yazar şu cümlelerle bitirmiş: Korku edebiyatı-söz meclisten dışarı-biraz "canavarları canavarlara canavarca" anlatmak olduğundan, anlatılanlar kısmen rahatsız edici gelebilir, kurgunun ve dönemin kasavetine veriniz. Açıkçası ben romanı,kurguyu,kahramanları sevdim. Baş kısımlarda ürpermedim değil lakin hikaye ilerledikçe, korku yerini meraka ve "yok artık" lara bıraktı. Günümüzde bile kadın olmanın ne denli zor olduğunu yaşayıp bildiğim halde bir de köleliğin,işkencenin normal karşılandığı karanlık dönemler de kimsesiz bir kadının yaşadıklarını okurken tükendim! Kadın hangi çağda hangi şartlarda olursa olsun var oluş mücadelesini hep yalnız vermek zorunda kalıyor. Destek gördükleri en büyük köstekleri oluyor. Bir cesaret bir haykırışla kendini bulamazsa kölelikten kurtulamıyor. Romanın derin mesajları vardı. Sadece bir korku romanı olmaktan öteye geçmiş bu anlamda başarılı buldum,haddim olmayarak. Yazarın genç yaşında bunca derin bilgiyi böyle güzel ve okunası işlemesi beni diğer kitaplarını da okuma yönünde şevklendirdi. Söylemeden geçemeyeceğim bir husus daha var romandan ziyade hikayenin geçtiği dönemle ilgili. Koca bir imparatorluk ve halifelik makamı, gücü, saltanatı altında bunca ezilmişlik, kölelik, zina,haydutluk, vs. Osmanlı'nın sonunu getirdi diye düşünüyorum. Bir taraftan da bunca pisliğe rağmen demekki iyiler de bir o kadar çoktu ki gücünü koruyabildi, gönülleri fethedebildi diye de düşünmeden edemiyorum...bilmiyorum! Zaman makinesi olsa da gidip görsek amaa onlar bizi görmese Romanı okurken az biraz İhsan Oktay Anar romanlarının hissiyatını vermiyor değil (ama romanın dili akıcı ve bilinmeyen kelimelerin anlamlarının hemen o sayfada verilmiş olması hikayeyi akıcı ve anlaşılır kılıyor) ve bence bunun sebebi yine çook eskide kalan İstanbul tasvirleri. Bazen ah eski İstanbul vs. deniliyor ama yok yok günümüz şartlarında yaşamayı seçerdim ben yine de sözü uzatmadan ekleyeyim: alın, okuyun bence
Hilal Yiğit
Hilal Yiğit
Karanlığın Şahidesi
Karanlığın Şahidesi
Mehmet Berk Yaltırık
Mehmet Berk Yaltırık
Karanlığın Şahidesi
Karanlığın ŞahidesiMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2022228 okunma
··
242 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.