Türkiye’deki kadın hakları mücadelesinin daha bebek adımlarını attığı dönemde Türk kadınının sesi olarak ön plana çıkan Nezihe Muhittin’in mücadelesini ve 1931 yılı itibarıyla genç Cumhuriyet toplumundaki Türk kadınının yerini konu edinen “Nezihe Muhittin ve Türk Kadını 1931” adlı bu eser, Türk modernleşme sürecinde kadınların oynadığı rolü
Türk tarihinde "prens" ünvanını kullanmış olan tek kişi, ismiyle maruf Prens Sabahaddin'dir. Onun hakkında şimdiye kadar birçok söz söylendi, birçok eser kaleme alındı. Şimdi bunların arasına yeni bir kitap daha eklendi, fakat bu sefer Prens Sabahaddin yazımına farklı bir soluk getirecek kadar iddialı bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu söylemeliyim. Doç. Dr. Ramazan Erhan Güllü'nün kaleminden çıkan Prens Sabahattin biyografisi, şimdiye kadar Prens hakkında yazılan kitaplardan özellikle Sabahaddin'i yalnızca sosyolojik bir unsur yahut Meşrutiyet ve Millî Mücadele dönemlerinin siyasi figürü olarak ele almayarak ayrışıyor. Güllü'nün büyük bir disiplin ve titizlik ile kaleme aldığı bu biyografide Prens, ana kaynaklar gözetilerek hayatı ve etkileri bakımından etraflıca incelenmiş. Tarihimizdeki en aykırı kişilerden biri olan Prens Sabahaddin'i merak edenler için başucu niteliğinde olacağını düşündüğüm bu kitabı, sizin için inceledim.
Millî Mücadele Serisi ile yazım tarzına aşina olduğumuz Selim hocanın, seriyi edebî yönden de tamamlama gayreti içinde olduğunu düşündüğüm tarihî romanı Hain’i okudum. Özellikle dönemin sosyo-kültürel yapısını, kurgu içerisine başarılı şekilde yedirmesini ve işgal altındaki İstanbul tasvirini oldukça beğendim.
Romandaki mekân ve yol tarifleri ise zaten Selim hocanın uzmanlık alanı, buna kim ne diyebilir ki?
Keyifle okudum, sizlere de tavsiye ederim.
HainSelim Erdoğan (Hidrojeolog) · Kronik Kitap · 2023152 okunma