Babası bir deniz subayı olan Mine Söğüt, ortaöğrenimini Kadıköy Kız Lisesi'inde tamamladığı 1985 yılında babasını kaybetti. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Latin Dili ve Edebiyatı bölümünde girdi.
Gazeteciliğe 1990 yılında Güneş Gazetesi'nde başladı, İnsan Hakları Servisi'nde muhabirlik yaptı. Güneş Gazetesi'nin kapanmasından sonra Tempo Dergisi ve Yeni Yüzyıl gazetesinde çalıştı.
1993 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yarışmada, Haber dalında mansiyon aldı. 1996-2000 yılları arasında Haberci adlı televizyon belgeselinin metin yazarlığını yaptı. 1999-2001 yıllarında Öküz dergisinde yazdığı yazılarla tanındı. Profesyonel gazeteciliği bırakan Söğüt, 2001-2005 yılları arasında Cihangir Postası adlı yerel bir gazetenin gönüllü editörlüğünü yaptı.
Mine Söğüt'ün ilk kitabı, Adalet Cimcoz: Bir Yaşam Öyküsü Denemesi isimli biyografidir. İlk romanı Beş Sevim Apartmanı / Rüya Tabirli Cin Peri Yalanları'ndan sonra Kırmızı Zaman adlı ikinci romanı ve Doğan Kardeş adlı kitabı yayımlandı. 2006 yılında Pınar Kür'le yaptığı "Aşkın Sonu Cinayettir" adlı söyleşi kitabı Everest yayınlarından çıktı. 2007 yılında üçüncü romanı "Şahbaz'ın Harikulade Yılı 1979" yayınlandı.
Karikatürist
Yıkıldı yıkılacak bir binanın altında. Yıkıldı yıkılacak bir dünyamız var. Yıkıldı yıkılacak bir neşemiz. Biz diye bir şey var burada, bizim diye bir şey.
2023 benim için bol bol kitap okuduğum bir yıldı. Yılın ortasında bir kaç ayı boş geçtim, hatırlıyorum. Hatta hedefi tutturamayacağımı düşündüm bir ara. Ama neyse ki toparladık :)
Bu yıl ağırlıklı olarak ne okudum bakalım- bir yazarı sevdiysem, otomatiğe bağladığım için hızımı alamayıp tüm kitaplarını bitiriyorum :)
Ağırlıklı olarak bu yıl
Hakan Günday kitaplarını bitirmişim mesela. Ha önyargımı da bu yıl yıktım bu yazarla ilgili. Sonra bir çok yeni ve bilmediğim yazarla tanışmışım-
Mine Söğüt mesela. Beni o güzel, gotik temalı kitaplarıyla kendine hayran bırakmış. Şiir kitaplarından özellikle
Aleister Crowley tanımışım mesela :) Tek bir tarzda değil okuduğum kitaplar, anlaşılan her şey denemişim. Bu çok keyif verici bir şey , siz de deneyin derim :)
Bazı underrated şair ve yazarları keşfetmişim mesela -
Cihan Oğuz gibi.
Psikoloji alanında da bir çok fikir edindiğim kitaplar varmış listede.
Barış Bıçakçı gibi beyin yakan tarzlarıyla dikkat çeken yazarlar keşfetmişim :)
Mehmet Özkaya gibi gelecek vaat eden genç bir şairi tanımışım mesela.
Burada ismini yazmadığım daha bir sürü yazar ve şair var, ama keşfettiğim her yeni kitapta aslında kendimi daha çok keşfetmişim onu anladım.
2024 için şimdiden bir sürü kitap ayırdım okunacak ve sabırsızlıkla bekliyorum :) Nice okumalara ve alıntılara 1000k la birlikte :)
Yazdıklarımı okuduktan sonra beni takip etmeyi bırakacak, tedavi olmamı önerecek ve engelleyecek okurlar olacaktır mümkün müdür? Evet hem de çok mümkün :)
Deliliğin aşamaları, rütbeleri dönem dönem değişen ünvanları vardır. İnanmıyor musunuz? Benim yaşadığım yıllarda karşılaştığım olaylara verdiğim tepkileri anlattığım zaman farklı yıllarda
BAZEN GEZEGENİMİZ ACABA EVRENİN TIMARHANESİ Mİ DİYE DÜŞÜNMEDEN EDEMİYORUM.
***Hepimiz deli doğarız. Bazılarımız deli kalırız. Samuel Beckett
21 deli kadının öyküsü! (bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı, doğupta ölememişliği, ölüpte tabutuna sığamayışı, yanıpta tutuşamayışı, tutuşupta sönemeyişi)
Çünkü kadınların dünyası normalinden bir iki adım geri
"Ben hayatımda beni bu kadar fiziksel hırpalayan bir kitap okumadım daha "
Yani gerçekten "tüyler diken diken " diyeceksek o kitap bu "kitap"
BU BIR "KORKUNÇ DEHA" kitabıdır. .
Spoiler # yoktur ama ..yinede dursun
Incelemesini okuduğum