Gergedan diyor Mine Söğüt. Bizlere sesleniyor aslında. Kitabında yer verdiği her karakter, her gergedan biziz çünkü. Büyük küfür ediyor. Annelerimize, babalarımıza, bize, kendisine, katillere, sisteme, devlete, ona, buna, şuna, gergedanlara!.. Küfürleri argo değil, sitem.
İşte busunuz diyor, işte buyuz.
Kısa öykülerden oluşan bu kitap, üzerinde durup düşünülmesini gerektiriyor. Gergedanlaştırarak anlattığı bizleri, idrak etmemiz gerekiyor. Kalıplarımızdan, yargılarımızdan, sınırlarımızdan çıkma imkanı sunuyor aslında bize. Okuyup anlayabilene. Kaldırabilene.
Sistemle alıp veremediğiniz varsa, benliğinizi sınırlandıran şeylere öfkeniz varsa, içinizden küfür etmek geliyor ama nerden başlayacağınızı bilmiyorsanız Mine Söğüt sizin yerinize hepsinin üstesinden geliyor. Hakkını da veriyor.
Bu kitap bir sitem aslında, toplumumuzun aynası.. Bu kitap okunmalı. Okunmalı ki etrafımızdaki gergedanları ve kendi içimizdeki gergedanı daha yakından görelim.
Yüzleşelim..
..tahammüllerin, hassasiyetlerin, boş vermelerin, görmezden gelmelerin, bana ne'lerin, bir ben mi'lerin, hepsi senin kaderin.
Ve hepsi herkesin kaderi.