Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Başkalarının Tanrısı

Mine Söğüt
“Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil…” Karanlık geçmişi tuhaf olaylarla dolu, bacakları dizlerinden kesik yaşlı Efsun Abla... Kim olduğunu hatırlamayan, hafızasını yitirmiş Adnan Abi... Sokaklarda orospuluk yaparak para kazanan toksikoman Hülya... Bir sabah uyanıp düzenini, evini, ailesini, işini terk ederek sokaklardaki tekinsiz hayata karışan, kafası karışık şair Musa... Ve çöpte bulunmuş bir bebek, Matruşka... Her biri kendi zorlu sorularıyla baş etmeye çalışan ve kucaklarındaki kimsesiz bebekle şehrin sokaklarında kendilerine barınacak bir delik arayan bu dört insan, bilinmeze doğru sürüklenen hayatlarıyla en sert gerçeklere işaret eden uçurumların kıyısında dolanıyor. Onlar her şeye karşın ayakta kalmakta inat edip şehri kuranların ve yıkanların kimliğini sorgularken, okuru da kendi kimliğiyle yüzleştiren sorular denizine açılmaya davet ediyor. Başkalarının Tanrısı’yla Mine Söğüt biri bebek beş sokak insanının yarı hayal yarı gerçekçi hikâyesiyle, yanından geçip gittiğimiz ve görmezden geldiğimiz insanların tanrısına, dolayısıyla da sözümona medeniyetimizin temellerine dair acımasız bir sorgulamaya girişiyor. #büyükşehir #barınma #aşk #ölüm #düzen #aile #yoksulluk #aidiyet #öksüzlük
Yazar:
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.Sayfa Sayısı: 160Basım Tarihi: 15 Nisan 2022Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750756849Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
160 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Başkalarının Tanrısı romanının adı ilk duyduğumda çok ilginç bulmuştum. Yazarın içerikle nasıl bütünleştireceğini de çok merak ettim. Kitapta 5 farklı hayatın sokakta nasıl bir araya geldiğini okuyoruz. Efsun Abla, Adnan Abi, Hülya, şair Musa ve Matruşka... Bambaşka hayatlara sahip bu 5 insan nasıl bir araya geldi, nasıl birbirlerine tutundular ve
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Efsun’lu bir hikaye. Fantastik gibi görünse de gerçekleri yüzümüze vurmaya, rahatsız etmeye devam ediyor Mine Söğüt. Yanı başımızdaki görmediklerimiz, tükürdüklerimiz, yutkunamadıklarımız, sürünenlerin, yok sayılanların, tepeden bakınılanların gözünden gizemli bir o kadar da gerçek bir dünya. Bilip bilmemeyi seçtiğimiz, bağlantı kurmaktan kaçtığımız; dışarıda bıraktıklarımız. Korkularımız, tercihlerimiz, önyargılarımız, hatalarımız, yalanlarımız, sorgulamaktan kaçtıklarımız, çıkmazlarımız. “Hangi seçim kendimizin, ben olmamız mümkün mü, neyi ne için istiyoruz, kimiz biz, kendimize dürüst müyüz?” soruları gibi bir çok sosyolojik, psikolojik, felsefik açıdan yaklaşıyor. İyi ki varsın, iyi ki yazmışsın Mine Söğüt.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Her gün sokağa çıktığımızda yanlarından geçip gittiğimiz, dönüp bakmadığımız, çoğu zaman farkına bile varmadığımız, kayda almadığımız insanlar vardır. Onlar sokaklarda yaşam mücadelesi veren kimisi gidecek yeri olmadığı için kimisi ise tercihen sokaklarda yaşamayı seçen insanlardır. Mine Söğüt Başkalarının Tanrısı'nda yanı başımızda olup
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Yokuş çok dik, şehir çok büyük, hayat çok acımasız..
Yazardan okuduğum 2. kitap ve üslubu, olaylara farklı bir pencereden bakmamızı sağlayacak kalemi beni oldukça heyecanlandırıyor. Bu kitapta yanı başımızda olup da göremediklerimizin öyküsünü anlatıyor. Karanlık geçmişi tuhaf olaylarla dolu, bacakları dizlerinden kesik yaşlı Efsun Abla... Kim olduğunu hatırlamayan, hafızasını yitirmiş Adnan Abi... Sokaklarda orospuluk yaparak para kazanan toksikoman Hülya... Bir sabah uyanıp düzenini, evini, ailesini, işini terk ederek sokaklardaki tekinsiz hayata karışan, kafası karışık şair Musa... Ve çöpte bulunmuş bir bebek, Matruşka... Her gün sokağa çıktığımızda karşılaşıp yanından geçip gittiğimiz bu insanların bizden tek farkı kurulu olan düzene baş kaldırıp Tanrılarının olmadığına inanması.. "Ne doğduğumuz ne öldüğümüz ne de doğumla ölüm arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait. Başkalarının isteklerinden doğuyor, başkalarının istediği gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil." Oldukça çarpıcı bir hikaye ve oldukça çarpıcı karakterler.
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
Reklam
160 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nasıl anlatsam nasıl başlasam bilmiyorum.
Mine Söğüt
Mine Söğüt
ile keşke bu kitabıyla değilde başka kitabı ile tanışsaydım. Çünkü düşünceleri bana yakın, bazen ben belki de çok ben gibi. Ama bu kitapta bir kopukluk mu var , anlatımda mı sıkıntı var? Bilemiyorum. Kitabın konusu güzel, hayat akıp giderken görmediklerimizi , görmezden geldiklerimizi, görmek istemediklerimizi gözümüze sokuyor. Sorgulamalar vs güzel, güzel dediysem ( iç sıkıntısı yaşatan cinsten) . Ayrıca sonu beklemediğim bir sondu .Neyse yazarı tanımıyor olsam da kalemini bilmiyor olsam da bu kadar kısa kitap içinde verdiğini daha kısa yazarak da verebilecek güce sahip olduğunu düşünüyorum. Kitap değilse bile şu alıntı; _ “Tanrı kimse kim. Sana ne? Bana ne? Bir hayrı mı var bize?” ... “Tanrı’nın varlığını tartışmak yerine hayrını tartış, o zaten hızla kendiliğinden yok olur.” _
Mine Söğüt
Mine Söğüt
'ü sevmem için ve diğer kitaplarını okumam için yeterli . Keyifli okumalar. Şunu da bırakmadan geçemeyeceğim Yıllarca bir apartman katında, makul ısıda bir odada huzurla uyumuş ve dışarısıyla içerisi arasındaki o devasa uzaklığa karşı hiçbir sorumluluk duymamış olmanın suçluluğuyla gidip gelen aklımı geride bırakıyorum. Şu an o aklın kaçığıyım. Sezgileri körelmiş insanlar, sadece kendi adımlarının derdinde, ulaşmak istedikleri hedefe gitme gayretiyle yanı başlarında olup biten onca şeyi görmeden, hiçbir şeyi görmeden, kör gibi, akılsız gibi, kötü gibi sadece kendilerini düşünerek, ilerliyorlar. Yoksa geriliyorlar mı? Peki ben? Benim yanından geçip gittiğim ve benim yanımdan geçip giden her şeyin farkında olmam bir işe yarıyor mu?
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Her şey tam ve bir şey hep eksik.” Bu cümleyi okumamla kitap etkisi altına aldı beni. Belki de benim de bazen böyle düşündüğümden, hissettiğimden… Kitap okurken içinde kendinden bir şeyler arar insan, bir kişi, bir olay, bir duygu ya da bir anıyı. Bunu bulduğu an kitapla bütünleşir, kopamaz artık ondan. Ben de bu cümleyle beraber bütünleştim kitapla. Karanlık geçmişi tuhaf olaylar dolu, bacakları dizlerinden kesilmiş yaşlı Efsun Abla, kim olduğunu hatırlamayan Adnan Abi, sokaklarda orospuluk yaparak para kazanan Hülya, bir sabah uyanıp eşini, evini, çocuğunu, işini her şeyini bırakıp giden Musa ve çöpte bulunan bebek Matruşka… Anlatılanlar oldukça gerçekçi, sarsıcı, etkileyici. Yazarın zaten şiirsel bir dili var, hemen etkisi altına alıyor okuyucuyu. Günlük hayatta hep gördüğümüz ama derininde neler yaşadığını bilemediğimiz insanların hayatları anlatılıyor, tokat gibi çarpıyor… Kitabı genel anlamda oldukça beğendim. Etkileyici bir eserdi. Eksik bulduğum ya da okurken aradığım şey umuttu sanırım. Bu kadar dramın yanında insan bir yerde umut arıyor, heveslenmek istiyor. Bunu bulamamak beni biraz üzdü ve yordu. Bir diğer eleştirim ise yazarın dilini çok edebi bulamamak oldu. Evet anlatımı oldukça başarılı, sürükleyici, kendine has bir tarzı var, şiirsel ancak edebi yönden bana göre çok güçlü değil. Günümüz yazarları arasında genel anlamda beğendiğim bir yazar ve kitap oldu. Okurken biraz içiniz kararsa, üzülseniz, kederlenseniz de yine de okumaktan vazgeçemeyeceğiniz bir kitap bu. Tabi ki tavsiyemdir, iyi okumalar
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Başkalarının Tanrısı
Mine Söğüt
Mine Söğüt
ile ilk defa bu kitapla birlikte tanıştım. Dilini ve üslubunu, sıradan kitaplardan farklı olan tarzını çok beğendim. Bu kitapla birlikte ikinci gotik tarzda kitabımı okumuş oldum.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının Tanrısı
alışkanlıklarımızı, doğru bildiklerimizi, doğru diye öğretilenleri, bugüne kadar kurduğumuz tüm tanımları tersine çeviriyor. Hayata başka pencerelerden baktırıyor. Geçmişi ve geleceği, ölümü ve varoluşu sorgulayan bir şair düşünün. Bu şairin karısı, çocuğu ve kurulu bir düzeni var. Peki ne oluyor dersiniz bütün herşeyi terk ediyor. Bir sabah evden cebinde bütün mal varlığım dediği bir kağıt ve bir kalemden başka yanında hiçbirşeyi yok. Kimliği bile yok. Herşeyin bir anda ona anlamsız gelmesi her gün aynı şeylerin tekrarlanması onun kendini sokaklara atmasına sebep oluyor. Ben bir aileye, bir işe ve inandığım bir tanrıya sahip oldum diye varolmuş mu oluyorum? Şair kendini" köklerini kendi kendine sökmüş, kendi iradesiyle toprağından kopmuş bir ağaca" benzetiyor. Ya devrileceğim ya da beklenmedik bir şekilde kanatlanıp uçacağım. Şimdilerde ise hayatında eski sevgilisi için bacaklarını testereyle kesen yaşlı bir kadın, geçmişini unutan bir adam, kendini satan genç bir kız ve sokağa atılmış bir bebekle yaşamaya çalışıyor. Bu insanların en büyük ortak yönü sokakta buldukları o bebeği korumak ve hayatın gerçeklerini ona göstermek. Hepsinin ağzında aynı kelime Şehir bize bir çocuk doğurdu. Sizce bütün bunlar ne anlama geliyor, hikayenin sonunu tahmin edebilir misiniz?
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Mine Söğüt'ten okuduğum 4. eser Başkalarının Tanrısı. Daha önce diliyle anlatımıyla, yazımıyla tanıştığım yazar, yine görmeye korktuğumuz, duymaktan kaçındığımız, hayatın kabuslarını unutmamak için, olayları en yaralayıcı şekilde, yaralarımızı kanatırcasına anlatmaktadır. Tanrı varsa neden bu yaşanılanlar ? Sokakta bacağı kesilmiş yaşayan Efsun, geçmişi hatırlayamayıp kendi varlığını unutan Adnan , bir çöplüğe atılan günahsız bebek Matruska, kendini unutmak için her erkekle takılan Hülya ve evini yuvasını bırakan, hayattan bıkan adam Musa. Tanrı varsa kimin tanrısı ? Tanrı bu insanları görmüyorsa o zaman başkalarının tanrısı ... Yaşanılanların gözümüze sokulduğu bir metin ama o çaresizliği çok işlemedi içime . Örneğin; "Beş Sevim Apartmanı" kitabında insanlarin o çaresizliğini kendi hayatlarindaki gördükleri yanılsamalar çok iyi işlemişti. İsterdim ki, daha çok o çaresizlik içime işlesin. Ama Mine Söğüt bu. Ne yazsa okunur, okurum .
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yazardan okuduğum ilk kitap oldu . Hem yazarı merak ediyordum hem de kitabın adı dikkatimi çektiği için bu kitabından başlamak istedim . Kitapta sokakta hayatta kalmaya çalışan beş kişinin dünyasından bakıyoruz dünyaya . Efsun,Adnan , Musa , Hülya ve Matruşka bebek . Birbirleriyle alakasız hayatlar yaşamış bu beş kişinin nasıl olupta bir araya geldiğini ve bu noktaya gelmeden önce neler yaşadığını akıcı ve güzel bir dille aktarmış bize yazar. Aynı zamanda gün içinde hepimizin sık sık karşılaştığı ve çoğu zaman görmezden geldiği ‘sokak insanları’nın psikolojisini ve iç dünyasını bize yansıtmış. Bu etki kalıcı olur mu bilmiyorum ama uzun bir süre göreceğim her insan İçin acaba o neler yaşadı da bu noktaya geldi diye düşünmeden edemeyeceğim kesin . Farklı bir konuya değinmesi ve yazarın usta kalemiyle dikkat çekici bir kitap olmuş . Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Mine Söğüt ne yazsa okurum. Bu cümleyi her yazar kurdurtamaz bir okura. Günümüz edebiyatı sizlerle var. Daha yeni kitabın ismi geçer geçmez heyecanlandım. Şahsına münhasır kalemini ve bu kalemden çıkan olağanüstülükleri hep takdir etmişimdir. O kadar tanınmasını istiyorum ki onun, bir lisede, edebiyat dersinde kadın yazar olarak onu seçip anlatmıştım. Onun kelimelerinin, cümlelerinin, edebiyatının, bir iğneyle kana karışmasını istiyorum sanki. Deli Kadın Hikâyeleri ve Gergedan hikâye kitaplarıyla tanıyıp her okur sohbetinde bahsettiğim Mine Söğüt yine çarpıcı gerçeklerden bir fantezi inşa etmiş ve bizi o "Efsun"lu dünyaya çekivermiş. Ah Efsun Abla, ah şair Musa, ah be Adnan Abi, ya sen Hülya, ah Matruşka... Nasıl da her an etrafımızda, içimizdesiniz. Nasıl da bakmaya tenezzül bile etmeden yanından geçip gittiklerimizdensiniz. Onların şiirini açığa çıkarıp bir şeyleri yüzümüze tokat gibi çarpan Mine Söğüt, yine ne kadar muhteşemsiniz? Çabuk bitirdiğim için öfkelenirim normal şartlarda fakat bilen bilir, Mine Söğüt kitapları bitmez. Her okuyuşta farklı bir tat, bir ilk okuyuş hissi alırsınız. Bir kahve fincanı düşünün, fincandan her içişte azalır fakat içmeye beş saat sonra bile devam etseniz hala sıcacıktır. Onun kitaplarını sanırım böyle yorumlamam doğru olur. Kimsesizlik kavramını çok bilinen bir noktadan hiç de bilinmeyen bir açıyla çizen Mine Söğüt, şimdiki zamanla örülü özgürlüğün taslağını çiziyor gibi bir yandan. Onun yazdığı her şey, Bahadır Baruter'in çizimleriyle eşsizleşiyor. "Bizim tanrımız yok! Hâlâ anlamadın mı! Bizim tanrımız yok! Başkalarının tanrısı o!!"
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
9/10
“Kimsin?” desen, “Benim!” der o kadar. Hangimiz “Kimsin?” dendiğinde sadece “Benim!” diyebiliriz? “Kimim ben?” “Benden başka herkes.” Bacaklarını kendi kesmiş bir kadın, geçmişini hatırlamayan bir adam, kendinden kaçan bir şair, bedeninden vazgeçmiş duygusu kalmamış bir kadın, tüm masumluğuyla bir anda hayatlarına giren bebek… Efsun Abla, Adnan Abi, Hülya, Şair Musa ve Matruşka bebek… Görülmemek, duyulmamak, yokmuşsun gibi davranılmak, sorgulayışlar, varoluşlar ve bolca insanlık kavramı… Uçsuz bucaksız bir evrende yaşarken bize varlığımızı sorgulatan, derin düşüncelere daldıran, bir sokak yaşamını anlatan bir eser.. Kitabı okurken her yeri çizmemek için kendimi zor tuttuğum, çoğu sözde uzun düşüncelere dalıp gittiğim bana her şeyi sorgulatan ve düşündüren harika bir kitaptı… Bu kitabın yeri bende çok bambaşka oldu. 6 Şubat gecesi kitabı okurken saat 01.32 iken bir alıntı paylaşmıştım. “ Yıkıldı yıkılacak bir binanın altında. Yıkıldı yıkılacak bir dünyamız var. Yıkıldı yıkılacak bir neşemiz. Biz diye bir şey var burada, bizim diye bir şey.” 04.17 de ise yaşanan deprem ve yıkılan hayatlar, hayaller, dünyalar…Belki alıntı yaparken bu kadar düşünmediğim, düşünemeyeceğim bir şey çok derin bir anlam kazanmıştı..Beni çok etkiledi..O yüzden bu kitap hayatımın farklı bir köşesinde olup ve hep o acılı anları hatırlatacak..
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
2022/94. Kitap: Başkalarının Tanrısı. Mine Söğüt'ten, Gergedan ve Alayına İsyan'dan sonra okuduğum 3. kitap. Başkalarının Tanrısı; 48 bölümden ve 157 sayfadan oluşan bir roman. Başkalarının Tanrısı'nda; Efsun, Hülya, Adnan ve Musa'nın sıra dışı hayatları konu ediliyor. Romanın arka planında; otorite, toplumsal ritüeller ve
Başkalarının Tanrısı
Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,149 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.