"Savaş bir ülkenin baş sorunu, ölüm kalım yeri, var olma ya da yok olma yoludur; muhasebesiz olmaz."
Sayfa 1Kitabı okudu
Bundan geliyordu o ölüm oyunları,
O delilik,
O kanla doyan zevk...
# PRUDENTİUS
“Bir başkasının yerine savaşamazsın dostum özellikle de bu savaş birinin, kendisi ve ruhu arasındaysa”
“Devrimin bir kıvılcıma ihtiyacı vardır.”
Sayfa 200Kitabı okuyor
Dünyaya özgürlüğün gelmesi için bu kadar cinayetler ve alçaklıklar mı gerekli yani? Çünkü oturup sana işlediğimiz cinayetlerde yaptığımız alçaklıkları saysam tüylerin ürperir. Fakat sonuç ne oldu? Özgürlük! Tanrı yıldırımını atıp bizi yakacağına özgürlüğü veriyor? Hiçbir şey anlamıyorum!...
Sayfa 42 - Zorba, Girit'in özgürlüğü
"Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez" E. E. Cummings
Ama şimdi siz güvenli bir yerde yaşamak istediğiniz için diğer insanlar acı içinde yaşıyor.
O zamanlar en çok sahip olduğumuz şey mermiydi.Nereye uzanırsanız uzanın sırtınıza batıyor,canınızı yakıyordu.
Sayfa 61Kitabı okudu
Savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi.
Sayfa 101Kitabı okudu
Zamanı sonsuz parçaya bölebileceğini bilmeyen birine savaş alanında güvenemezsiniz.
Biz Kudüse hep birlikte savaş düzeninde ve mızraklarımızla yukarıda gireceğiz
Sayfa 57Kitabı okudu
Teknoloji Çağı
"Diğer bir deyişle sizin insanlara değil bilgisayarlara ihtiyacınız var. Eğer eğitim sisteminiz buysa o zaman er ya da geç insanları bilgisayarlarla değiştireceksiniz" dedim.
Sen nefret ettiğin bir şeye teslim oluyorsun ve bunun için kendi hayatını feda ediyorsun. Hayatını feda edeceksen neden inandığın bir şey için etmiyorsun?
Sayfa 14 - İş Bankası.Kitabı okudu
Fakat bir kez mülkiyet ortaya çıkınca erkek kadını fazlasıyla sahiplenmeye başladı. O kadını da kendi mülkiyetinin parçası haline dönüştürdü.