Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

460 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
"Sonra yine o acıma duygusuna kapıldım; beni her keresinde güçsüz bırakan, irademi elimden alan o sıcaklığı yine hissettim." Sabırsız Yürek, Stefan Zweig Tüm iyi ve saf niyetlerimizle gerçekleştirdiğimiz eylemlerin ne tür felaket sonuçları olabilir? Bu bölümde masumca ortaya çıkan ve insanları içten içe zehirleyen acıma duygusuna değiniyoruz. Henüz 16-17 yaşlarımdayken eski bir dostumla aramızda şöyle bir diyalog geçmişti: — Bazen duygusuz bir insan olmak isterdim, duygular acıdan başka bir şey getirmiyor. Düşünsene, şimdi bir kediye araba çarpsa ve kedi can çekişmeye başlasa ona acıdığım için acısına son veremeyeceğim. Eğer acıma duygum olmasaydı daha rasyonel düşünebilir ve o kedinin yaşamına son verebilir, acısını dindirebilirdim. — Pekâla güzel söylüyorsun, fakat acıma duygun olmasaydı kedinin yaşamına son vereceğini nereden çıkardın? Bence eğer acıma duygun olmasaydı o kedinin can çekişmesi umurunda olmazdı ve yanından geçip giderdin. Yıllar geçmiş olmasına rağmen dün gibi aklımdadır bu diyalog. Sebebi ise aslında acıma duygusunun ne kadar da kompleks kavram olmasında yatıyor. Bu konuda işlenmiş en güzel kitaplardan biri olan Stefan Zweig'ın Sabırsız Yürek; namı diğer Acımak kitabından bahsedelim. Kitap, tekerlikli sandalyeye bağlı bir kızcağızın hayatını ve baş kahramanımızın bu kıza karşı beslediği acıma duygusunun doğurduğu felaket sonuçları anlatır. İntiharın eşiğinde, hayattan hiçbir şekilde zevk almayan, evinden dışarı çıkamayan zengin mi zengin bu kızcağıza karşı duyduğu acıma duygusundan dolayı genç kahramanımız; altı doldurulmamış gönlü hoş eden vaatlerde bulunarak kızcağızın hayatını bir nebze olsun güzel olmasını sağlamaya çalışırken nasıl bir felaket yarattığı çok anlamlı bir şekilde gözler önüne serilir. Acıma duygusu her ne kadar da bir insanın iyi niyetlerinin ve vicdanının güzel bir dışa vurumu olsa da, bu durum acınılan kişi için çoğunlukla rahatsız edici bir deneyimdir. Birey, kendine acınıldığını hissettiği anda içindeki acizliği çok daha derinden hissetmeye başlar. Buna rağmen acıma duygusu insanın bir parçasıdır ve her zaman var olmaya devam edecektir. Yukarıdaki diyalogdan ve kitaptan çıkarabileceğimiz sonuca göre; varlığı, en az yokluğu kadar da zararlıdır. "Yaşamımda ilk kez, yeryüzündeki en büyük kötülüklerin kaynağının vahşet ve kötü niyet değil, kişilerin yenemedikleri zayıflıkları olduğunu anlıyordum." Sabırsız Yürek, Stefan Zweig Peki yokluğunun ve varlığının bu denli yıkıcı olduğu bir duyguya karşılık neler yapılabilir? Öncelikle değinmek isterim ki, acıma duygusunun kontrolsüzce dışa vurulması bir tür zayıflık ve toyluktur. Bu duygunun kontrollü olması ve acımak ile acımamak arasındaki dengenin sağlanması gerekmektedir. Bunun için ise yapılabilecek en temel şey konuşmadan önce düşünmektir. Bir eylemi yaptıktan dakikalar sonra yalnız kaldığımız anda eğer yaptıklarımızdan pişmanlık duyuyorsak ve bu eylemi her ne kadar iyi niyetlerle gerçekleştirmiş olsak da bu eylem bireye zarar verecek nitelikteyse bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. Yaptığımız her eylemde yapmamız gerektiği gibi o esnada kısa bir beyin fırtınası yapmamız aslında bütün sorunların önüne geçecektir. "Ben bunu neden yapıyorum?" "Yaptıklarım nasıl bir sonuç doğuracak?" "Bu eylemi gerçekten iyi nedenlerle mi gerçekleştiriyorum, yoksa sadece kendi vicdani huzurum için mi?" "Bu eylemin sonucunda zaman geçtikten sonra pişmanlık duyacak mıyım?" "Aslında sadece kendime mi acıyorum?" "Aslında sadece kendime mi acıyorum?" Bunu hiç düşündünüz mü? Mesela bir düşküne yardım ederken onun hayatını bir nebze olsun güzelleştirmek için mi hareket ediyoruz, yoksa kalbimizdeki o burkulma hissini içten içe fark etmeksizin bencil nedenlerle gidermek için mi hareket ediyoruz? Bir insana yardım eli uzatırken bunu hiç düşündünüz mü? Belki de hepsini iyi bir izlenim için yapıyoruz, kimse bilmese dâhi biz biliyoruz neticede. Kendimizde iyi bir izlenim bırakmaya mı çalışıyoruz? Neredeyse her zaman basit gözüken eylemlerin altında öylesine derin nedenler vardır ki, çoğunlukla bu nedenleri ömrümüz boyunca hiçbir zaman fark etmeyiz.
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,1bin okunma
··
636 görüntüleme
Şeyma Kalkan okurunun profil resmi
👏🏻👏🏻👏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.