Carrie, liseye giden ve çokça zorbalığa katlanan bir kızdır. Öyle ki ilk kez regl olmaya spor salonunun duşlarında, sınıf arkadaşlarının önünde başlar ve yardım edilmez, tam tersine tüm tamponlar suratına fırlatılır ve dalga geçilir.
Carrie’nin annesi farklı değildir. İleri derecede dindar olan annesi, reglin ‘Lanetli Kan’ olduğunu düşünür ve eğer Carrie günahkar olmasaydı bu Lanetli Kan’ın hiç gelmeyeceğini düşünür. Annesi, Carrie’yi acımasızca döver, zorla dua ettirir, günah işlediğini düşünürse saatlerce, bazen de günlerce küçük bir dolaba dua etsin diye kilitler.
Tüm bunlara sessiz kalan Carrie, bir gün hiç beklemediği acımasız bir zorbalığa daha uğrar ve içinde sakladığı telekinetik gücü açığa çıkarır, sağlıklı düşünmez ve tam bir intikam makinesine dönüşür.
Zorbalardan nefret ediyorum. Böyle annelerden daha çok nefret ediyorum. Stephen King, okurken sinirden kudurmamı sağladı. Bu adama gerçekten hayranım. Kitap gerçekten çok güzeldi. Heyecan hiçbir zaman düşmedi.