Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

344 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Merhaba, hepimize iyi geceler. Farklı bir baskı okuyacakken son anda en değerlimiz tarafından gelen bir hediye olması hasebiyle değerine değer katan Peygamberin Son Beş Günü kitabını -nihayet- bitirmiş bulunuyoruz. Bu belirteci kullanmamın yegane sebebi ise ana karaktere (Rahmi Sönmez) ve hareketlerine ilk 300 sayfa boyunca çok sinir olmam, kalan sayfalarda sinir olsam da aşağılarda açıklayacağım nedenden ötürü biraz şüphe ile yaklaşıp daha az sinir olmamdır. Bunun nedenlerini ve eleştirisini de açıklamaya çalışacağım. Sayfa sayısına oranla ideal bir kitap gibi gözükse de okurken kısa gelmesi mümkün olan bir eser. Evvela burada akıllara kim bu peygamber sorusu da gelecektir. Akıllara birkaç isim gelecektir ama hiçbiri değil. Rahmi Sönmez diye bir isim. Bu insanı nasıl tanımlamak gerek bu soruyu çok düşündüm. Hani bazı macera filmleri vardır ya, birkaç kişilik grup bir ormanın içindedir ve grup lideri bir yol takip eder ve sürekli aynı yerde dönüp dolaşırlar. Rahmi Sönmez için bu benzetmeyi yapmak benim için zorunluydu. Burada bir kişi üzerinden toplum eleştirisi mi yapılmış yoksa bir sistem eleştirisi mi karşımıza çıkmış bu biraz kişisel yoruma dayalı ama bir okur yorumu olarak etkileyici bir eserin oluşturulduğunu söylemezsek büyük haksızlık olur. Şimdi şöyle bir durum da var. Tahsin Yücel’de bunu görüyorum. Bir yerden sonra yazdığı kitaplardan sıkılıyor mu ya da hemen bitsin mi istiyor ki başlarda gelen etkileyicilik kayboluyor anlamıyorum. Mesela kitabın ilk bölümü çok etkileyici değil ama ikinci bölümü bana göre ilgi çekici, etkileyici ve benzeri kelimeler... Ama nedense kendini tekrara düşmesi, aynı konu etrafında dönmesi, benzer diyaloglar derken o verdiği ilk etki neden kayboluyor anlamıyorum. Hatta bir yerde o kadar koptum ki, “Yahu bu meyve sebze kitabı daha ilgi çekiciydi” dediğim kısımlar oldu desem yeridir. O dereceye geldiğimde oldu, nasıl okuduğumu bilmediğim satırlar da. Son olarak dikkatimi çeken nokta ise yoğun bir ‘Sol’ eleştirisi olduğu yönünde. Biz artık siyasetten midemiz bulandığı için bu YÖN eleştirilerinden etkilenmiyoruz. Çünkü bugün A diye yatıp kalkan, adam vuracak dereceye gelenler yarın B diye yırtınıyor. Tabi burada yazarın eleştirisi çok anlamlı ama ben birazdan aşağıya bırakacağım video ile bu eleştiriyi bağdaştırdım. Çünkü bazı durumların temeline indiğimizde yönlere verilen durumların aslında içeride, tabanda benzer olduğunu göreceksiniz. Sonra da bizler gibi bu sabit düşünce akımlarından mideniz bulanmaya başlayacak. Zamanla... youtube.com/watch?v=beSzZe7... En son olarak şunu da eklemeliyim ki ana karakter ve yaptıklarına sinir oldum. Artık 300 sayfa ilerledikten sonra bir tren ve arama sahnesi ve orada da bir polisin birini aradıklarını söyledikleri yer bende büyük bir şüphe oluşturdu. Pazartesi akşamından beridir yalnızca bu kitaba odaklı ilerlemeye çalışıyordum da zaten. Final içinse bu gece vaktin de şöyle söyleyebilirim: Bu kadar etkileyici başlayıp bu kadar merak uyandırıcı ilerleyen bir kitap ancak bu kadar hayal kırıklığı dolu bir finalle son bulabilirdi. Ne olduğunu anlamanın mümkün olmadığı, artık cevap alamayacağımız sorularla dolu bir kitap kaldı geride. Çok fazla boşluk var yani kısa kitabın ardından. Her şeye rağmen yine de etkileyici bir eserdi, hepimize iyi okumalar, mutlu geceler dilerim..
Peygamberin Son Beş Günü
Peygamberin Son Beş GünüTahsin Yücel · Can Yayınları · 2019694 okunma
·
395 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.