Türk edebiyatına olan inancımı perçinleyen yazarlardan biri Fuat Sevimay. 2012 yılında yazdığı Kapalı Çarşı romanı , Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Yarışması’nda ödüle layık görülüyor. Kapalı Çarşı, yolu ona uğrayanların hikâyesini eğlenceli bir şekilde anlatan büyülü bir roman. Sevimay, tarihten dem vururken her seferinde “masal işte” diyerek okuru kurmacanın içinde tutuyor. Üstkurmaca, metinlerarasılık, çok seslilik gibi özellikler eseri postmodern bir çizgiye taşıyor. Yazar, eserinde bu kadim topraklarda vaktiyle yer almış fakat artık unutulmaya yüz tutmuş birçok geleneğe, inanışa ve zanaate yer veriyor. Bunların başında kitapta övgüyle söz edilen ”Ahilik” yer alıyor. Karagöz oyunu, hurufilik, kavaflık, bezzazlık da bunlardan birkaçı. Sevimay tarihin yapraklarında dolaşırken rüşvet alan sadrazamlardan, kökünden koparılıp yeniçeri ocağına alınan devşirmelerden, kanı dökülen şehzadelerden de söz ediyor. Bu arada tarihin yanlış aktarılması konusuna itirazını da açıkça dile getiriyor. Eğlenceli anlatıların yer aldığı romanda birbirinden farklı mekânlarda ve zamanlarda yaşayan şahıslar bazen aynı hikâyenin içinde buluşuyor. Baba ilyas’ın çikolatanın ortaya çıkışını anlatırken Kristof Kolomb ile bir araya geldiği keyifli bölüm, bunlardan biri. Bunca hengâmenin arasında aşkı da ihmal etmiyor yazar. Ustalarının ruh kattığı mermerler Aras ve Meriç’in aşkı oldukça dokunaklı. Bir edebiyat öğretmeni olarak İhsan Oktay Anar, Nahifi, Orhan Veli, Kazak Abdal, Ahmet Haşim, Latife Tekin, Heyder Baba gibi birçok ismin izine rastlamam; destanlardan, Evliya Çelebi’den, tasavvuftan, masallardan, mesellerden, atasözlerinden izler bulmam heyecan vericiydi. Çok fazla kelimeyle yazan Sevimay’ın sustuklarını tam anlamıyla yakalayabildim mi bilemiyorum ama kitabı kapattığımda nice insan geldi geçti bu mekândan ey insanoğlu “Var biraz da sen oyalan” hissine kapıldığımı söylemeliyim.

KapalıçarşıFuat Sevimay · Hep Kitap · 2017393 okunma

·

148 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Berna Karakaya