Kitabın sonunda bir boşluk oluşuyor. Neden böyle bitti demek geliyor ama Martin edeni düşününce aslında gayet doğru şekilde bitirdiğini düşünüyorum. Başka şekilde bitmezdi galiba.
Martin için konuşmam gerekirse kendisi o kadar gerçektiki kendisinin etten kemikten sokaklarda gerçekten dolaştığını hissettim. Ama bir o kadarda büyüleyici şekilde hayaldi ; donanımı, gücü, azmi bir insanda var olamayacak kadar yüksekti. Kendisi adına çok üzüldüm. Yani insanın hayalerirnin, umutlarının bu kadar kötü şekilde kirlenmesi insana tabiki ne kadar acı gelir kimbilir.
İnsanların çirkinliği karşısında şaşkın bir Martin eden. Kendisi hep aynı kişi ama insanlar aç köpekler gibi.
Yani kitaba gelince kitap baya iyi işlenmiş. Duygular direk olarak insana işliyor. Martinmiş gibi hissettim tüm duyguları. İlk başta bir kadın tutkusu gibi gelsede aslında kadından çok eğitime aşkı dahası kendini arama aşkından bahsediliyor.
Kitabın başı gayet normal giderken, ortalara doğru yoğun felsefi düşünceler buluyor. Sonu ise tam anlamıyla nefes kesiciydi.
Üzgünüm Martin.