Eskiden beri gizemini korumuş farklı zihinlerde aynı anlama gelmemiş bir olgu, dibe batma, ruh yansıması, olgunlaşma, gam, keder… vb ne derseniz deyin belkide bu kadar farklı sözcüklerde tanımlandığı için henüz pozitivist bilim kitaplarımıza girmedi. Bütün bilimlerin temeli olan matematik formülleri yetersiz kaldığı için yalnızca şair kalplerden akan mürekkep ile okuduğumuz şiirlerde görüyoruz ve görmeye devam edeceğiz . Belkide en güzel yolculuk yeni bir yol bulmaktır o uğurda hüzün bütün mevzilerimize dolsada her zaman o karanlık dikenli yollarda ne olduğunu bilmediğin şeyin vuslatına uğraşmaktır sanırım en nadide hayat biçimi…
Kitaba gelicek olursak: Geçmişi insanlık tarihi ile yaşıt olan “aşk” ın küçük bir deniz feneri diyebilirim herkes kendine göre bir şey bulabilir. Lakin kitap içinde ki doğuyu batıya üstün tutma çabasını bir türlü sindiremedim ( okur iseniz ne demek istediğimi anlarsınız) sanırsam içimizdeki ezilmişlik o kadar büyümüş ki doğu - batı milliyetçiliği refleks olmuş bazı yazarlarımızda.