7 görüntüleme
#özetim
Kitap öncelikle Karaçaylıların yerleştiği Kafkasya #Elbruzdağınınbatısıvedoğusu' na yerleştiklerinden , kendilerini #Tağlı(dağlı) olarak tabir ettiklerinden bahsederek ilerliyor.
Kendilerini #Alan Türklerinden olduklarını ileri sürüyorlar kitapta ancak bu konuda net bir bilgi bulunmamaktadır . (Kimi araştırmalarda kökenleri Kuban Bulgarları, Kıpcaklar ve Alanlar'a kadar baglanmaktadır)
Rusya bünyesinde yaşayan bu halk #Stalin döneminde #kollektifleştirme politikası gereği #2kasım1943 de sürgün edilmiştir ve hikayeleri böyle başlamaktadır. Yaşanan zorluklar ve ıstırap dolu hikayelerini ince ince anlatmak yazmak isterdim aslında ama en çok etkilendiğim ve deginilmesi gereken yerlerini bahsedeceğim. Öncelikler memleketlerinden 1 saat içerisinde toplanma emriyle sürülüyorlar (çoğu şeylerini soldat dedikleri Rus askerlerine kaptırarak) . Sonrasında vagonları doldurularak sürgün fiilen başlıyor . Sürgün sırasında vagonlarda açlıktan susuzluktan insanlar kırılıyor ölüyor ve #soldatlar vagon vagon ceset arıyor bilinmeyen dağlara uçurumlara cesetler fırlatılıyor. Tehcir için ilk durak #CAMBUL(Kazakistan dolayları ) bir vagonlardakilerin birkaçı buraya bırakılıyor. İkinci durak #Tokmak(Kırgızistan) ve Orta Asya'daki bir kaç bölgeye daha insanları serpiştirerek bırakıyorlar(amaç birlikteliği kırmak yok etmek)
Yolculukta bile o birlik dağıtılmıştır aslında. Herkes bırakıldığı bölgede sefalet açlık yadırgama dışlanma hiçe sayılma.. insanlığa dair tüm duyguları yok eden bir baskının ortasına düşmüştü #tağlılar .( Toplumsal olarak sindirildiler)....
Romanda #özetle bir toplumun yok edilebilmesinde #dil-ırk-kültür faktörlerinin ne kadar önemli olduğunu bu 3 unsurun yok edilmesiyle her şeyinde yerlebir olduğundan bahsetmektedir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.