Kendine Ait Oda-İncelemesi
Her erkeğin ve en önemlisi de her kadının okuması gereken bir kitaptır. Konu itibariyle bazıları ya da bazı toplumlar tarafından sadece bir obje, bir ihtiyaç oyuncağı ve bir duygusal canlı robotu olmaktan çıkarılan kadının erkekler gibi aynı yaşamın aksiyon, romantik ve dram dolu yönlerini erkekler gibi yaşayacağını anlatan bu kitap en önce bir farkındalık yaşattırıyor. Elbette bazı eksik veya abartılı yönleri vardır. Mesela 'güç unsuru'.. Kuvvet itirabariyle kadınların bu konudaki bedensel veya fiziksel hareketi bilimsel olarak da derece itirabariyle delil olarak ortaya çıkmaktadır. Neyse..
Bu kitabı bir tür duygusal, zeka ve duygu gelişimi yönünde değerlendirmek gerekirse oldukça iddialı ve perspektifli bir kitaptır. Gerçeği önerdiğimiz ve oldukça üzerinde belki tez yazılabilecek kitaplar arasına girmiştir.
Pekâlâ şurası çok önemlidir: Evvela bu kitabı okuduğumuzda kültürümüzü, değerlerimizi, inancımızı veya Türkiye'nin kendine has yaşam koşullarını bertaraf etmememizde fayda vardır.
Her insanın ve bu insanların içinde yaşadığı toplum veya toplumun içinde yaşadığı her ülkenin kendine has otantik yanları-yönleri vardır. Bunu göz ardı edersek taklid ederiz. En önce taklid etmeden öğrenelim ve tabi ki öğrendiğimizde en önce mutlak bir surette değerlendirelim. Düz mantıkla öğreneceğimiz her şey bizi ruhen, kalben veya bedenen çok ince yaşam çizgimizin dışına atabilir. Bununla alakalı örneğin sadece kendimizi düşünürsek öğrendiklerimizi değerlendirmeden veya derinine inmeden uygularız. Ve bu da başkalarına uyguladığımız şeyler yanlış gelebilir. Yaşam modelimize revize edeceğimiz her bir öğrenme basamağı bizi kutlu bir yaşamın çizgisinden dışına atmadan ilerletebilir. Öğrendiğimiz şeylerle sadece kendimizi kendimizi düşünerek uygularsak eşimizin, dostumuzun, arkadaşımızın ve pekâlâ toplumun inancına, kültürüne yahut da yaşamına yanlış gelebilir. Eğer bir birey olarak bunları düşünürsek bu bir yayılım halinde toplumda alışkanlık haline gelebilir. Kendimizi düşünmeden toplum için, çocuğun için, eşin için ve belki de akraban yahut ailen için öğrenmeyi bilmeli ve adet edinmeliyiz. Öğrenmek için 'öğrenmek, kendin için değil toplum için' anlayışı daha kapsamlı ve etik olmaktadır. Belki de bu anlayış toplumu daha bir duygusal döngünün içinden çıkarıp zekâ yönünden bir tık yükselmeye bir ilham kaynağı olabilir.
Mücahit Özcanan
··
218 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.