Hep dolunayda.
Kuyunun buz gibi suyuyla yıkıyor saçlarını.
Elinde kemik tarak…
Uzun tarıyor saçlarını.
Hep kuyunun başında.
Hep türkü mırıldanarak.
Beni uyuyor sanıyor.
Mırıldandığı türküyü duymamış olsam da, o türkünün acıklı nağmesinden; ürküyorum. Hep ürkeceğim.