Roman, Etienne Lantier’in bir maden şehri olan Montsou’ya gelmesi ile başlıyor. Bölge Fransa’nın maden ocaklarının bulunduğu yer ve halkın büyük çoğunluğu geçimini madende çalışarak sağlıyor. Karın tokluğuna çalışan bu insanlar, açlık ve sefalet içinde yaşıyorlar. Etinne şehre gelip madende çalışmaya başlayınca, bu düzende işçilere karşı emek hırsızlığı yapıldığını düşünür ve bu haksızlığa son vermek için bir sürü kitap okuyup bilinçlenir. Sonrasında da maden işlerini emeklerinin hakkını alabilmeleri konusunda bilinçlendirmeye başlar. Etinne’in önderliğinde maden işçileri; sabahtan akşama kadar çalışıp ömürlerini tükettikleri maden ocaklarımda haklarını aramak için greve kadar giden bir direnişin içine girerler. Bütün bu direnişin neticesinde işçilerin gücü kurulu düzeni değiştirmeye yetiyor mu? Bunun cevabı kitabın içinde gizli ama çokta önemli değil. Kitapta yazarın asıl anlatmak istediği mesele de bu değil zaten. Zola kitapta sosyalizm, kapitalizm ve anarşizm üçgeninde bir sorgulamanın içine sokuyor okuyucuyu. Bunda da oldukça başarılı bir yol izlediği kesin. Gönül rahatlığıyla okuduğun en iyi kitaplardan biriydi diyebilirim. Bu kitap bana çok fazla şeyi sorgulattı. Tavsiyemdir diyorum ve kitabın benim için ana fikri olan bir kaç alıntı ile incelememi bitiriyorum. Özgür oldukları söylenerek işçiler bir kenara atılmıştı, evet onlara açlıktan ölme özgürlüğü tanınmıştı, onlar da bu özgürlüğü doyasıya yaşıyorlardı.Sf:171 Bazıları sefalet içinde yaşarken, bazıları neden zengindi? Fakirler neden zenginlerin ökçesi altında eziliyor, buna rağmen neden onların yerine geçmeyi umut edemiyorlardı?Sf:191 “Kahrolsun burjuvalar! Yaşasın toplumsal adalet!Sf:414

GerminalEmile Zola · Can Yayınları · 202310,9bin okunma

··

668 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nilllll