“Bir öğleden sonra, o bendeyken, oturma odasındaki halının üstüne çok sıcak bir cezve koyarak atkı çözgü ipliklerine kadar yaktım. Hiç önemsememiştim. Hatta bu yanık izini her gördüğümde, onunla geçirdiğim o öğleden sonrayı anımsayarak mutlu oluyordum.”