Bu yazarı gittikçe daha fazla sevmeye başladım ben. Her kitabı bir öncekinden daha güzel oluyor. New Orleans'da Mardi Gras yaklaşırken Talon, yüzyıllardır yaptığı gibi hayatına devam eder: Gündüzleri uyumak, geceleri ise Daimonlarla savaşmak. Çok acılar çekmiş ve Karanlık Avcı olduğu günden beri duygularını derinlere gömmeyi öğrenmiş bir Kelt, Talon. Sıradan geçen hayatına önce Sunshine dahil olur. Eğlenceli ve kimseye benzemeyen bu kadınla derinlere gömdüğünü sandığı duyguları bir bir ortaya çıkar. Talon artık Sunshine'ı öldürmek isteyen bir Kelt tanrısına karşı savaşmak zorundadır. Seri ilerledikçe kurgu daha da güzelleşiyor ve yepyeni türker ortaya çıkıyor. Ben de her kitapla birlikte yazarın hayal gücüne daha da fazla hayran oluyorum. Yalan yok bir tık mantıksız gelen, ara ara birbiriyle çelişen kısımlar var. Ama yine de bu beni rahatsız etmiyor aksine her kitabı ayrı bir heyecanla okuyorum. Talon'un hikayesi kalbimi parçaladı. Bu seride erkeklerin kalpleri parçalayan acılar yaşamadan mutlu olmalarına pek izin verilmiyor. Neyse ki kadın karakterimiz Sunshine çok eğlenceliydi de bir tık gülümsetti beni. Gerçi ileri derece B12 eksikliği vardı Sunshine'da da. O kadar unutkandı ki en az üç kere geri dönmeden evden çıkması imkânsızdı. Ayılar ve Kurt Adamlar bambaşka bir hava vermişti kitaba ki yazarın Kurt Adamlar'a bakışı çok iyiydi. Onların hikayesini de aşırı merak ettiğimi söylemem gerek. Bu kitapta tanıdığım Zarek'in hikayesi de kalbimi paramparça etti, onun hikayesinde yanıma mendil almayı düşünüyorum. Kitabın en merak ettiğim karakteri ise Acheron oldu. Onun kitabını okuyana kadar Artemis'e olan nefretimin boyutu uzaya ulaşacak gibi! Tutku dolu, fantastiğiyle beni tatmin eden güzel bir kitaptı. Yazarın her seferinde karakterleri "ruh eşi" olarak birleştirmesini bir ayrı seviyorum.

Karanlık TutkularSherrilyn Kenyon · Pegasus Yayınları · 2013104 okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.