Franz Kafka'nın Babaya Mektup kitabına benzer konusu olan hayatım boyunca okuduğum en güzel kitap diyebilirim.
Bir annaannenin torununa yazmış olduğu bir günceden oluşuyor kitabımız. Okurken hayatımıza müthiş anlamda yön verecek bir kitap
Soyaçekim yöntemini kullanan yazar anne ve babanın çocuğuna yanlış bir eğitim vererek ve onun duygularını hiçe sayarak bir çocukluk çalmıştır. Okurken herkesin içinde kaldığı o ukteyi gözler önüne seriyor.
Yazar öldürücü cümleleri ardı ardına sıralarken okuyucuya hiç de adil davranmıyor. Her cümle canımı biraz daha acıttı.
Her kitapta muhakkak bir karakteri özümsemiş biri olarak ilk defa bir anneanne olup onun yerine koydum kendimi ve şunu söyledim. "Ne kadar da ortak noktamız varmış aslında"
Büyükleri ona "Tanrının olduğu yerde yazgı yoktur" fikrini dayatmaları size de tanıdık geldi mi?
Keyifle okumanızı dilerim.