Beyoğlu Sahaflar Çarşısında gezerken kitap, isminden dolayı dikkatimi çekmişti. Bu kitabı karşıma çıkaran kaderin vardır bir bildiği diyerek kitabı satın aldım ama okumaya bir türlü fırsat bulamadım. Her şeyin bir vakti vardır derler ya, işte okumak için de doğru zamanın gelmesi gerekiyormuş. Kitapta birbirinden güzel ve etkileyici 7 tasavvuf hikayesi anlatılıyor. Hikayeler çözümlemeleriyle birlikte ele alınıyor. Okurken çok zevk aldığım bir kitaptı. Yazarın aralarda oluşan savruk üslubunu görmezden gelirsem okunması ve anlaşılması kolay bir kitap. Okurken yazarın kendisinin de belirttiği gibi Ahmet Mithat Efendi gibi araya giriyor olması ve bazı cümlelerde günümüz dilinde kabul görmüş yabancı kelimeleri kullanıyor olması beni rahatsız etti. Beğendiğim bir yönü ise eski kelimelere başvurduğu zaman o kelimelerin anlamlarını bizlere açıklıyor olması. Bu konunun bütünlüğünü biraz zedeliyor olsa da okurken anlamlarını da öğrenmek güzeldi.